Kelimeler: tayin

Tayin kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Böyle bir şey olursa ne yapacağını bir türlü tayin edemiyor ve mütemadiyen oturduğu yerde sallanıyordu.


2. Ne yapacağını, nereye gideceğini tayin edemeyerek arkasına döndü ve arabanın içine doğru yavaş sesle sordu:


3. Yusufun halleri, Salâhattin Bey naklen Edremite, yani Kuyucaktan çok uzağa tayin edilinceye kadar devam etti.


4. Kübra hikâyesinden haberi olmayan Şahinde nin bunu öğrense bile fikrini ne dereceye kadar değiştireceği tayin edilemezdi.


5. Bu rapor meselesi ortaya atılmadan evvel ifadeleri alınan şahitler, Şakirin Aliye sıktığını söyledikleri tabancanın cinsini tayin edememişlerdi.


6. Salâhattin Bey de Yusuf un ne kadar üzüldüğünü seziyor ve bunun sebeplerini bir dereceye kadar tayin de ediyordu.


7. Uzun zaman bu halin devam etmesini doğru bulmadığı için bir gün ani bir karar verdi, damadını kendi yanma, kaymakamlığa tahrirat kâtibi olarak tayin ettirdi.


8. Çünkü hükümet tababetinin fethi meyit neticesinde verdiği rapor, sebebi katil olan silahın evsafını katî olarak tayin etmiştir ve bu evsaf, müvekkilimin kullandığı tabancaya asla tevafuk etmemektedir.