Kelimeler: halde

Halde kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Fena halde karnı acıkmıştı.


2. Benim karım bu halde değildi.


3. Yusuf şaşkın bir halde doğruldu:


4. Şu halde niçin kendisine haber vermemişlerdi.


5. Hava hâlâ sıcak olduğu halde kız titriyordu.


6. Yusuf da bir şey söyleyecek halde değildi.


7. diye bağırdıkları halde ölümü akıllarına bile getirmeyen zavallılar...


8. Fakat kafası bu değişmenin sebeplerini araştıracak halde değildi.


9. Hava kapalı ve nemli olduğu halde soğuk değildi.


10. İlk önce içeri çağırılan Şakir ifade verecek halde değildi.


11. Kolları soğuktan diken diken olduğu halde yüzü kıpkırmızı kesilmişti.


12. Salâhattin Bey, hatta Şahinde onu bu halde görünce şaşırdılar.


13. Zaten artık kafası herhangi bir şey düşünecek halde değildi.


14. dediği halde, yatsı namazını kıldıktan sonra usulca Alinin odasına gitmiş:


15. O halde bunlarla zihin yormaya şimdi de hiç hacet yoktu.


16. Ortalık daha oldukça aydınlık olduğu halde, kulübenin içi zifiri karanlıktı.


17. anlayacak halde olmadığı için Hulusi Beyin o sözlerini ancak şimdi hatırlıyordu.


18. Sebebini bilmediği halde, bu kıza karşı içinde bir kızgınlık var gibiydi.


19. Yaşça kendisinden büyük olduğu halde onu korumaya, ona ağabeylik etmeye başladı.


20. Biraz hızlanınca Şakir, dört tarafa çarpılır oldu, belli ki fena halde sarhoştu.