Kelimeler: dair

Dair kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Bir de bu vaziyette Muazzeze dair hayaller kurmaya kalkmıştı ha?


2. Tabii bunlar Şahindenin yeni birtakım hücumlarına ve çocuğun istikbaline dair falcılıklarına yol açıyordu.


3. Ustaların zulmüne dair dinlediği hikâyeler, şahidi olduğu vakalar onu bu fikirden çabuk vazgeçirdi.


4. Salâhattin Bey hemen bir araba hazırlattı ve çocukları aramaya gittiğine dair eve haber yolladı.


5. Sonra, merakının ancak Salâhattin Bey tarafından giderilebileceğine, onun her şeyi anlatacağına dair içinde bir kanaat beliriyordu.


6. Genç kızı karşısına oturtarak onunla düğünlerine, yüzlerce testi zeytinyağına ve Aşağıçarşıda açacağı mağazaya dair tatlı tatlı konuştu.


7. Muazzeze dair içinde uyanan ve şuuruna varan his, onun kendisinden koparılması ihtimaline karşı duyduğu müthiş bir acı oldu.


8. Onu hem hayrete düşüren, hem düşündüren bir his de, Kübra ile tekrar ve muhakkak karşdaşacağına dair kafasında yaşayan bir kanaatti.


9. Çünkü altı seneden beri kendisi gibi konuşan birine rast gelmemişti ve bu zeytin amelesinin kendisi gibi konuşacağına dair içinde müphem bir kanaat vardı.


10. Fakat kafasının bir köşesinde hâlâ bu baş eğmenin muvakkat olduğuna, bir gün kendi istediği gibi hareket etmek imkânlarının tekrar doğacağına dair bir ümit yaşıyordu.


11. Sizin hikâyenin Hilmi Beylerle alakası varmış, halbuki bu Hilmi Beyin oğlu Şakir, şimdi bizim Muazezi istiyor; ben razı olmak üzereyken, Yusuf, Hilmi Beylere dair sizin bir şeyler bildiğinizi, bunları öğrenmeden, karar vermenin doğru olmadığını söyledi.


12. Sonra kocasının haberi olmadan yaptığı şeylerin hiç de fena bir şey olmadığına dair beslediği kuvvetli kanaat ve bunu kocasından saklaması sebebinin sırf onunla manasız münakaşalara meydan vermemek olduğu düşüncesi Muazzeze tam bir vicdan sükûnu veriyor ve onu kocasının karşısına, kendini daha çok güzelleştiren bir cesaret ve neşe ile çıkarıyordu.