Kelimeler: şakir

Şakir kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


41. Şakir bu sözlerin manasını düşünerek yavaş yavaş dışarı çıktı.


42. Şakir, etrafındakileri iterek ortaya atıldı ve oynayanların arasına katıldı.


43. Aman Şakir Bey, sana yakışmaz, ağır ol, dinin hakkı için!


44. Şakir Bey ise, elini, kolunu sallayıp serbest serbest ortalıkta dolaşıyordu.


45. Şakir her zamanki gibi sarhoştu ve Hacı Etemin koluna girmişti.


46. En nihayet Şakir Bey de bu işten bıkmış gibi yakamı bıraktı.


47. Tam o sırada Şakir in en iyi arkadaşı Hacı Ethem geldi.


48. Biraz hızlanınca Şakir, dört tarafa çarpılır oldu, belli ki fena halde sarhoştu.


49. Odanın öbür başına kaçıp sofaya doğru baktım: Sırıtıp gelen Şakir Beyi gördüm...


50. Şakir bir müddet kahvenin içini süzdü: Oldukça geniş olan salon, adamakıllı kalabalıktı.


51. Ve Şakir, koluna giren bir candarma ile birlikte, ağır ağır yürümeye başladı.


52. Bu bir tek çare, onun eskiden beri istediği şeydi: Muazzezi Şakir e vermek...


53. Fakat bir akşam, Şakir Beyler yanlarında uzun boylu, sarışın bir adamla birlikte geldiler.


54. Yolda rastgele düşünüyordu: Hilmi Beyin bağına gitmeli, fakat ya Şakir de orada ise...


55. Ben sana şimdiye kadar açmadım ama, sen herhalde dışardan duymuşsundur: Hilmi Beyin oğlu Şakir!..


56. Bu Şakir, yaşının on sekizden fazla olmamasına rağmen, kasabada herkese yaka silktirmiş bir çocuktu.


57. Sokak üstündeki sedirin bir kenarında Şakir ile Hacı Etem kulak kulağa bir şeyler konuşuyorlardı.


58. Şakir kapıya yakın bir masaya gitti, tahta iskemleyi külhanbeyce bir tavırla çekip altına aldı.


59. Ah, onun gittiği yere bakınca, birkaç kişi ile birlikte gelen Şakir ile Hacı Etemi gördü.


60. O esnada atını sürerek bağa giren Şakir, Yusufu bir araba ile şehre dönerken gördüğünü söyledi.