Kelimeler: önüne

Önüne kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Muazzez önüne bakarak mırıldandı:


2. Yusuf başını önüne eğmişti.


3. Yusuf gözlerini önüne dikmişti.


4. Ali, gene kıpkırmızı olarak önüne baktı.


5. diyerek önüne bir avuç para koyuyordu.


6. Kübra başını önüne eğmiş, yere bakıyordu.


7. Yusuf kaşığını önüne bırakarak: Yarabbi şükür!


8. Önüne geniş ve kuru bir dere çıktı.


9. Salâhattin Bey Önüne bir gümüş çeyrek çıkardı:


10. Bunları gözünün önüne getirince Yusuf: Hükümetteki işi bırakırım!


11. Burada hiç sebepsiz yüzü kızardı ve önüne baktı.


12. Herkesin Önüne birer parça kuru ev ekmeği konmuştu.


13. Boynunu önüne uzatarak kaldırımların üzerinde tıkır tıkır yürümeye başladı.


14. Bu sırada dükkânın önüne gelmiş ve Ali, onu görmüştü.


15. Kaymakam yorgun gözlerini önüne, kucağına yatan bu başa çevirdi.


16. Uyanan ev halkı, kapının önüne toplanmışlar, merakla içeri bakıyorlardı.


17. Başını önüne eğmişti ve gözlerinden yaşlar birbiri arkasına süzülerek göğsüne damlıyordu.


18. Bayram Yeri Camiinin önüne kadar bütün duvar kenarları, çömelip oturanlarla doluydu.


19. Önüne bakıyor, hikâye sini ara sıra ağlama nöbetleriyle kesen kadını dinliyordu.


20. Ali gözünün önüne geldi ve dudakları yarı merhamet, yarı istihfaf ile büküldü.