Kelimeler: yusufun

Yusufun kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Yusufun yarası ağır değildi.


2. Yusufun göğsü hızlı hızlı inip kalkıyordu.


3. Yusufun Muazzezi bile görecek hali yoktu.


4. Yusufun Kübralarm evinde yaralandığı da gizli kalamamıştı.


5. Kaymakam küçük Yusufun elinden tuttu, kendine doğru çekti.


6. Yusufun gözleri bunlara ilişince, içini bir korku kapladı.


7. Yusufun hislerini göstermekten çekinmediği yegâne mahluk, küçük Muazzezdi.


8. Muazzez Yusufun bıraktığı tası uzattı; fakat babası onu iterek:


9. Şahinde Yusufun yüzüne bakınca korktu, kolunu onun elinden kurtararak:


10. Aradan geçen zaman Yusufun ruhunda da birçok değişiklikler yapmışa benziyordu.


11. Bir gün Yusufun yattığı odaya gitti, yatağının kenarına oturdu ve sordu:


12. Muazzez ilerde duran arabayı görünce Yusufun yüzüne baktı: Bununla mı döneceğiz?


13. Şahinde soğuktan titreyerek Yusufun yüzüne bakıyor, o da bir şey söylemiyordu.


14. Yusufun bu sözleri anlayıp kafasına yerleştirmesini bekli yormuş gibi birkaç saniye sustu.


15. dedi, sonra Yusufun bir şey söylemesine meydan vermeden yavaşça, başı önünde, ilave etti:


16. Onun bu kadar sebepsiz yere/bu kadar insafsızca Yusufun hayatından koparılması çıldırtacak kadar acı idi.


17. Yusufun halleri, Salâhattin Bey naklen Edremite, yani Kuyucaktan çok uzağa tayin edilinceye kadar devam etti.


18. Bu vakaların en mühimi ve Yusufun ilerdeki hayatı üzerinde de tesiri olan bir zeytin işçisi meselesiydi.


19. Yusufun bütün bu aksiliğinin sebebi ise, Mürüvvet Hanımın evi hakkında Hacı Rifatın İhsandan duyduğu birkaç münasebetsiz rivayetti.


20. Sonra Yusufun sırtı da acayipleşmişti: Bazen büyüyerek arabanın ön tarafını tamamen kapatıyor ve içerisi kapkaranlık oluyordu, zifiri karanlık.