Kelimeler: yusufu

Yusufu kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Akşama doğru babası Yusufu odasına çağırttı.


2. Yusufu çenesinin altından tuttu, başını yukarıya doğru kaldırdı.


3. İhsan iki kolu ile Yusufu sımsıkı sarmış, onu teskine çalışıyordu:


4. Salâhattin Bey hemen ertesi günü Yusufu yanına alarak hükümete götürdü.


5. Yusufu en çok korkutan, Alinin bağırmayıp, hakaret etmeyip, ağlaması ihtimaliydi.


6. Bu çehre ve bu bakış, Yusufu adeta suçlu imiş gibi eziyor, şaşırtıyordu.


7. Fakat bu oyunlar ve bu minimini kız, Yusufu açmaya, neşelendirmeye kâfi gelmiyordu.


8. İhtiyarlara mahsus bir eda ile söylenen bu sözler Yusufu güldüreceği yerde düşündürdü.


9. Fakat bey peder o gün bir şey vermedi; akşama doğru kapıdan başını uzatıp Yusufu çağırdı.


10. O esnada atını sürerek bağa giren Şakir, Yusufu bir araba ile şehre dönerken gördüğünü söyledi.


11. Yusufu üzmemek, onu imkânsızlık içinde kıvrandırmamak Muazzezi sevindiriyor ve hareketlerinin bir kısmını böylece kendine mazur gösteriyordu.


12. Birkaç kere, annesinin ve babasının evde olmadığı akşamlar, Yusufu geç vakte kadar bekledi, o gelince önüne çıkıp:


13. Tekrar birkaç kâğıdı okuyup imzaladı ve bazı yerlerini değiştirdi, belki on dakika daha Yusufu bekletti ve birdenbire yerinden kalkarak ona doğru yürüdü.


14. Hulusi Bey, Yusufu içeri çağırdıktan sonra iskemlesini biraz kenara, üzerinde düstur ve mecelle ciltleri bulunan bir rafa doğru çekti, Yusufa da karşısındaki kanepeyi gösterdi, sonra havadan bahseder gibi sordu:


15. Bu vaziyetten en çok sıkılan ve ne olduğunu, ne olacağını bir türlü anlayamayan Muazzez, her sabah ve her akşam Yusufu tek başına bulup konuşmaya karar veriyor, fakat bazen cesaretsizliği, bazen de Yusufun yorgunluktan bitkin bir halde eve gelip derhal yatağa girişi yüzünden bunu bir türlü yapamıyordu.