Kelimeler: tam

Tam kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Tam dört gün yerinden kalkamadı.


2. Tam çekilip gidecektim, kolumdan yakaladı, çekti.


3. Tam iki aydır karısına dikkatle bakmamıştı.


4. Anladın mı evladım, tam sana göre bir iş.


5. Ben sana tam gönlüne göre bir iş buldum.


6. Mahsulünü götürü satan köylüden tahsilat yapmanın tam sırasıydı.


7. Birdenbire başındaki oyalı yemeniyi çıkararak tam yanıbaşından geçen Muazzezin salıncağına attı.


8. Tam o sırada Şakir in en iyi arkadaşı Hacı Ethem geldi.


9. Evin tam Önünde bir asma çardağı, ufak ve fıskiyeli bir havuz vardı.


10. Odadan çıkmak için yürüdü, tam kapıdayken Kübranm annesinin sesini duyarak geriye baktı.


11. Hulusi Beyin tam karşısında, bir ihtar gibi, fevkalede güzel bir talik ile yazılmış:


12. Tam bu sırada hiç beklenilmeyen bir şey oldu ve kadının hikâyesini yarım bıraktırdı.


13. Yusuf işin ehemmiyetini tam manasıyla kavramamakla beraber, ortada müthiş bir şey olduğunu seziyordu.


14. Tam çıkıp giderken karanlıkta birisi fırlayıp bir bıçak soktu; herhalde herif, Yusuf Ağayı benzetti.


15. Biraz daha ilerde, meydanın tam orta yerinde salıncaklar kurulmuştu ve asıl kalabalık, bunların etrafında idi.


16. Fakat tam bu sırada Yusuf un pek de dayanılacak gibi olmayan yumruğunu suratına yiyerek yere yuvarlandı.


17. Bunun rüzgârında birkaç kere yükselip alçalan isli bir alev hemen kayboldu ve oda tam bir karanlığa gömüldü.


18. Yoksa eline geçen fırsatı kaçırmak istemez, Kübra meselesini de ortaya atarak, Hilmi Beylere tam bir darbe indirirdi.


19. Ülen domuzun Yusuf u, tam zamanında başı yastığa vurursun ha!


20. Böylece on, on beş gün kadar bir zaman geçti ve tam bu sıralarda Yusuf u bir gece eve getirdiler.