Kelimeler: içi

Içi kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. İçi bir saadet hissiyle ürperdi.


2. O kadar içi geniş ve tazeydi.


3. Arabanın içi küçük çocuklarla dolmuştu: Bağrışıyorlar, konuşuyorlar ve düdük öttürüyorlardı.


4. Ortalık daha oldukça aydınlık olduğu halde, kulübenin içi zifiri karanlıktı.


5. Gözlerinin içi, uzun müddet açlık çekenlerde görülen bir parlaklıkla, kinle etrafa bakıyordu.


6. Genç kızın iri gözlerinin içi ateş gibi yanıyor, dudaklarının kenarı, tokat yemiş gibi titriyordu.


7. Yusuf un içi bu adama karşı duyduğu sonsuz bir merhamet ve sevgi hissiyle ezildi.


8. Tekrar Edremitten ayrılıp köylere gideceğini ve oralarda gecelerin bundan sonra ne kadar korkunç geçeceğini tasavvur ediyormuş gibi içi ezildi.


9. Sonra birdenbire Yusuf un hâlâ gelmediğini hatırlıyor, içi burkuluyor, kafasının içinde müsbet ve menfi ihtimaller, birbirini kovalayan dalgalar halinde çalkalanıyordu.


10. Derhal bulduğu bu yalana kendisi de inanmış gibi içi cız etti ve hakikaten Yusufun buraya babasına ait fena bir haberle gelmiş olmasından korktu.


11. Anası onu gezmeye götürürken bir saat saçlarını düzeltmeye uğraştığı halde, ne anasının, ne babasının aklına bu kafanın içi ile de bir parça meşgul olmak düşüncesi gelmemişti.