Kelimeler: eve

Eve kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


21. Günde birkaç kere eve uğrayarak yukarı, onun yanına çıkıyor, gülerek:


22. İçinde buradan bir an evvel çıkıp eve gitmek ihtiyacı vardı.


23. Kız kardeşini alıp eve dönen bir insanın yüzü böyle olmazdı.


24. Hadi siz eve gide durun, ben İhsana bir iki laf diyeceğim!


25. Ben ilk evvela seni rahatsızlandı sandım ama, eve gelince hiç kimseyi bulamadım.


26. Haftada birkaç gün onlarda akşam yemeğine kalınıyor ve geç vakit eve dönülüyordu.


27. Meselenin fevkalade ehemmiyetsiz ve düşünmeye değmez olduğunu tekrarlıyor, Eve gidip kendisiyle konuşayım...


28. Yusuf, etrafta ses çıkarmadan bakakalan çocukların yanından ağır ağır çekildi, eve döndü.


29. Akşamlan eve gelip yıkandıktan sonra sokak üstündeki odaya oturuyor, Muazzezin sofra hazırlamasına bakıyordu.


30. Bir aralık aklına Muazzezi kaçırdığı gün, öğleyin eve gelirken çocukların kovaladıkları arı geldi.


31. Daha Yusuf bu eve getirildiği gün, onunla birlikte bir felaketin de geleceğini sezmişti.


32. Yusuf eve dönerken avukat Hulusi Beye uğradı ve Kaymakamın kendisine söylediği şeyleri anlattı.


33. Çok kere akşam üzerleri hükümete gidip babasını aşağıda bekliyor ve onunla beraber eve dönüyordu.


34. Ne istersen yapayım, bu eve her gün sırtımla taş taşıyayım, fakat gönlüm rahat olsun.


35. Salâhattin Bey hemen bir araba hazırlattı ve çocukları aramaya gittiğine dair eve haber yolladı.


36. Şahinde ise eve akşamdan akşama uğruyor ve zamanını daha ziyade komşularda ve ahbaplarda geçiriyordu.


37. Mutad merasimle meşgul olan ve eve girip çıkan ihtiyar Hasip Efendinin gözleri bir aralık ona ilişti.


38. Bir bakıma Şahindenin söyledikleri doğru olabilir, İzzet Bey sırf iyilik etmek düşüncesiyle bu eve devam etmiş bulunabilirdi.


39. İşsizlikten şikâyet etmiş, bir baltaya sap olmak istemiş, eve yük olmaktan kurtulmak için aylardan beri çareler düşünmüştü.


40. Yusuf Bayram Yerini geçtikten sonra hayvanı yavaşlattı, eve yaklaştığı zaman alt katta, sokak üstündeki odada ışık yandığını gördü.