Kelimeler: beye

Beye kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Kalkın ayol, beye bir şeyler oluyor!..


2. ., Beye bir şey mi oldu acaba?


3. Ben gayrı Şakir Beye görünmeyeyim diye bucak bucak kaçardım.


4. Bugün Muazzezde birlikte nereye gittiğini Salâhattin Beye söyleyemeyeceğini hatırladı.


5. A iki gözüm, senin bu Hilmi Beye bir kötülüğün dokunmuş değildir.


6. Bakışları birkaç kere, kendisine sitemli gözlerle bakan Hulusi Beye tesadüf etti.


7. Kaç defa Salâhattin Beye: Bey, bu çocuk senin başının derdi demez miydim?


8. Şahindenin ilk aklına gelen şey, Salâhattin Beye bir şey olması ihtimali idi.


9. Yusuf eve dönerken avukat Hulusi Beye uğradı ve Kaymakamın kendisine söylediği şeyleri anlattı.


10. Kaymakam diğerlerinin kâğıtlarını da, bir kere göz bile gezdirmeden, imzaladıktan sonra yavaşça Hulusi Beye döndü:


11. Hulusi Beyin gözleri Salâhattin Beye merhamet ve imkânsızlık içinde bakıyor ve Hilmi Beyin gözleriyle karşılaşmamaya gayret ediyordu.


12. Şahinde minderin üstüne büzülmüş oturuyor, mahallenin çocuklarından birini çağırıp :hükümete göndermeyi, Salâhattin Beye haber verdirmeyi akıl edemiyordu.


13. Salâhattin Bey rakının tesiriyle kendini şaşırmış, cebindeki bütün parayı verdikten başka Hilmi Beye de elli altın kadar borçlanmıştı.


14. Kaymakam Salâhattin Beye üzüntülü günleri atlattıktan sonra geldiğini söylediğimiz gevşeklik geçici bir şey değildi ve günden güne artıyordu: Kendisinde kalp hastalığı başlamıştı.


15. Bu korkak, bu miskin bakkalın kendisi gibi bir fabrikatör oğluna, bir beye üstün tutulmasına aklı ermiyor ve bütün bunların mesuliyetini bu anda Alide buluyordu.


16. Bu sözlerin çocukça ve basit olması, onlarda oldukça hakikat bulunmasına mani değildi; ve çocuk mantığına hitap ederek bunlara mukabele etmek Salâhattin Beye çok güç geldi.


17. Diğer kenarda, kendini bilmeyecek kadar sarhoş olan Muazzez, yastıklara dayanmış duruyor ve öpmek için üzerine eğilen candarma bölük kumandanı Kadri Beye karşı kendini müdafaaya çabalıyordu.


18. Hele bir gün Cennetayağındaki bağa davet edilip orada, uzaklarda dolaşan ve gözlerini kendisine diken Şakir Beye rastlayınca, bu aileden büsbütün soğudu, içini bir ürperme kapladı ve korkmaya başladı.


19. Yalnız, ara sıra, karı koca kavga ederken, adeta kin ve istihfaf ile Şahindeye dikilen gözleri, Salâhattin Beye ilişince öyle yumuşaklaşır, öyle tatlı ve birçok şeyler söyleyen kıvılcımlarla dolardı ki, bunu gören bir adam, Yusuf un içerisinde bizimkilere hiç benzemeyen, bizimkilerden çok daha derin ve büyük birtakım hislerin bulunduğunu zannedebilirdi.