Kelimeler: üst

Üst kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Bildiğin yeter, üst tarafını orada öğrenirsin!


2. Merdivenin üst başında Önlerine ilk gelen odaya girdiler.


3. Üst tarafı için başka tedarikleri olacağını tahmin ediyorum.


4. Üst katta, sokak üstünde bulunan Yusuf un odası yeni gelin ve güveye tahsis edildi.


5. Kapıda durup aptal gözlerle sokağa veya evin üst katma doğru bakıyor ve hiçbir şeye karar vermeyerek bekliyordu.


6. Edremite döndükten bir hafta kadar sonra Kaymakam evde yakın dostlarına bir rakı içirdi ve kadınlar üst katta kendi aralarında eğlendiler.


7. Kahve ocağını müşterilerinden ayıran, üst kısmı raflardan müteşekkil tahta bölmede sıra ile dizilmiş nargileler ve dikine konmuş sarı bakır tepsiler parlıyor ve bir kenarda, kabzaları kadifeli kırmızı marpuçlar sallanıyordu.


8. Kübranm yatağının üst tarafında, duvarda bir delik ve bu delikte kireçle sıvanmış bir cam parçası vardı: Herhalde bu, pencere vazifesini görecekti; fakat içerisi görünmesin diye sıvanan kireç, ışığın da pek azını içeri bırakıyordu.


9. Konsolun üzerinde bir cam fanusun altına konulmuş eski usul bir saat, kırmızı gaz bezleriyle örtülü, abajurlu iki petrol lambası, sarı yaldız çerçeveli büyükçe bir ayna ve aynanın üst tarafında duvarda, kılıflarıyla asılmış bir çift çakmaklı tabanca duruyordu.


10. Bir kenarda üstleri tahta kapaklarla örtülü duran zeytinyağı küplerinden, yukarı kata çıkan merdivenin alttan görünen çürük tahta basamaklarından, çivitli duvarlardan, üst üste yığılmış birkaç şilteden ve bahçe kapısının yanındaki tulumbadan mütemadiyen bir küf kokusu fışkırmakta ve ortalığa yayılmakta idi.