Kelimeler: zamanda

Zamanda kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Hem görmüyor musun, ne biçimsiz zamanda geldi.


2. Bu karışık zamanda insan bulunduğu yeri bırakır mı?


3. Kendini de hayrete düşürecek kadar kısa bir zamanda kasabaya vardı.


4. Bizim damadı az zamanda öyle bir yetiştir ki, kaleminden kan damlasın!..


5. Hacı Rifatın İhsan, şimdi büsbütün yıkılan Şakirt tutmaya, aynı zamanda muvazenesi bozulan salıncağı düzeltmeye uğraşıyordu.


6. Salâhattin Bey bu tavsiyelere riayet ettiği halde kısa zamanda ve pek belli şekilde çökmekten geri kalmadı...


7. Ve ihtimal Şakir konuştukları zaman babasına bu izdivacın aynı zamanda lüzumlu olduğunu da ispat ederek onu kandırmıştı.


8. Babasının kendisine dikilen ve git diyen gözleri aynı zamanda mukavemet edilemeyecek bir şiddetle onu çekiyor, uzaklaşmasına mani oluyordu.


9. Aynı zamanda kiler ve sandık odası vazifesini, zamanına göre de misafir odası işini gören taşlıkta Kübra ile anası yatıyorlardı.


10. Kendisini yine şaşırtacak kadar kısa bir zamanda Havrana geldi ve şehre girmeden, mezarlığın kenarından dolaşarak, çayın öbür yakasına geçti.


11. En itibarlı ve en sözü geçen sınıf, kabadayı, aynı zamanda ağırbaşlı olanlardı: Bunlar olur olmaz şeyler için kavga etmezler, fakat kavga ederlerse ucunda ölüm olsa da yılmazlar.


12. Bütün bunlar: Tabancanın çıkıp, havaya sıkılması ve sonra Aliye doğru uzanması bir nefes alımı kadar bir zamanda olmuştu ve birçokları ancak silah sesi üzerine başlarını o tarafa çevirdiler.


13. Bu saatlerin bir daha geri gelmeyeceğini, karanlık bir his, ikisine birden tekrar edip duruyor ve aynı zamanda, saadetlerinin gölge siz olması için, dimağlarının bu andan başka hiçbir şeyle meşgul olmaması lazım geldiğini onlara fısıldıyordu.