Kelimeler: yerde

Yerde kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?

21. Havalar serinlediği için, iki yerde ateş yanmasın diye yemeği mutfakta yiyorlardı.

22. Neye uğradığını bilemeyen çocuk, ağzı kan içinde iki kere yerde yuvarlandı.

23. O, yine yemenili fesini kaşına eğerek dolaşır, her yerde riayet görürdü.

24. Yolun döndüğü yerde bir süvarinin kaybolduğunu ve bunun Şakire benzediğini gördü.

25. Yusuf bu tebessümden memnun olacağı yerde korktu, hatta biraz da tiksindi.

26. Bu kısa fakat yorucu koşmadan sonra atlar, oldukları yerde, kımıldanıyorlar ve kaşanıyorlardı.

27. Çok uzaklarda, ufka yakın bir yerde, tamamen sislere gömülü Midilli adası vardı.

28. Gitgide muvazenelerini kaybeden bacaklar, yerde sürüklenip toz çıkararak, birbiri arkasına dolaşmaya başladılar.

29. İhtiyarlara mahsus bir eda ile söylenen bu sözler Yusufu güldüreceği yerde düşündürdü.

30. Lakin bir el onu olduğu yerde dimdik tutuyor, parıltısız gözlerle karısına baktırıyordu.

31. Biraz ilerde, derenin bir parça genişleyip derinleştiği yerde mahallenin büyükçe çocukları ördek dövüştürürlerdi.

32. Çünkü, artık beni gördüğü yerde öteme berime dokunmuyor, yalnız kötü kötü bakıp geçiyordu...

33. Yusuf yavaş yavaş yürüyen bu ışığa ve bu gölgelere bakarak oturduğu yerde uyudu.

34. Bağda dolaşanlar tahta kapının alt ucunun yerde sürünerek çıkardığı sesi duymuşlar, bu tarafa bakıyorlardı.

35. Bayram Yerine gelince Alinin dükkânına sapacağı yerde karşı taraftaki kahveye girip camın yanına oturdu.

36. Böyle bir şey olursa ne yapacağını bir türlü tayin edemiyor ve mütemadiyen oturduğu yerde sallanıyordu.

37. Bunların saçma olduğunu bildiği halde kendini düşünmekten alıkoyamıyor ve bazen saatlerce oturduğu yerde dalıp gidiyordu.

38. Sol omzunda, boğazına yakın bir yerde kan pıhtıları birikmiş ve elbisesini, ta aşağılara kadar boyamıştı.

39. Daha ileride, kahve ocağına yakın bir yerde, dört, beş at cambazı küçük mikyasta bir kavgaya başlamışlardı.

40. Ceza Reisi de, biraz fazla içeri kaçmış olmakla beraber, şimdilik olduğu yerde duruyor ve daha fazla vermemeye çalışıyordu.