Kelimeler: sonuna

Sonuna kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Ali hiçbir şey sormadan sonuna kadar dinledi.


2. Bu işi sen yaptın, sonuna kadar sen götüreceksin.


3. Müdafaanın sonuna doğru Reisin yanında oturan iki aza uyumaya başladılar.


4. Ben belki işi sonuna kadar götürürdüm, fakat şu kızı görüyor musun?


5. Ömrünün sonuna kadar dövünsen bu hayatın cefası tükenmez; kendine etmiş olursun.


6. Kendi kendime: Şurada gayretle çalışıp kendimi efendilere beğendirirsem ömrümün sonuna kadar otururum.


7. Yarı tıkalı burun delikleriyle, bu kokuyu sonuna kadar içmek için, derin derin nefes alıyorlar ve ara sıra birbirlerine bakıyorlardı.


8. Yusuf birçok şeylerin niçin yapıldığını ve nasıl yapılabildiğini hâlâ anlayamıyor, bunları belki ömrünün sonuna kadar da anlayamayacağını müphem bir şekilde hissediyordu.


9. Alelade zamanlarda bile bir şeyi başından sonuna kadar düşünemeyen kafası merak ve heyecandan ve bilhassa tarif edilmez bir korkudan inmeli bir hale gelmişti.


10. demek isteyerek bakmıyor, hatta çok kere, yarım bıraktığı bir sözü karşısındakinin tamamlamasını, yani sonuna kadar götüremediği bir düşünceyi toparlamakta kendisine yardım edilmesini bekliyordu.


11. Geceleri büyüklerle sokağa çıkarlar, teraviye giderler, fakat çok kere sonuna kadar dayanamayarak dışarı fırlarlar ve büyüklerin yokluğundan istifade ederek kahvelerde bir iki el yüzük oynarlardı.


12. Bunu takip eden günleri Yusuf, ömrünün sonuna kadar unutamadı ve her hatırlayışında içini kâh nihayetsiz bir kin ve hiddet, kâh günlerce süren bir teessür ve hüzün kapladı.


13. Maktul Ali ile müvekkilim, birbirlerine düşman olmak şöyle dursun, bir tehlike karşısında birbirlerini kurtarmak için ölmeye koşacak kadar samimi ve fedakâr iki dosttular, diye söylenmesini sonuna kadar dinlemek mecburiyetindeydi.