Kelimeler: onunla

Onunla kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Asıl ondan, onunla karşı karşıya gelmekten korkuyordu.


2. Babamdan bir şey kalmadı ki, onunla geçinelim.


3. İsmaili karşısına oturtarak onunla uzun uzadıya konuştu.


4. Yusuf onunla karşı karşıya gelmiş kadar heyecanlandı.


5. Ben onunla başa çıkmaya çalışırım; yalnız çok sıkılacağım.


6. Heybenin tâ dibinden büyükçe bir bıçak aldı ve onunla toprağı kazmaya başladı.


7. Daha Yusuf bu eve getirildiği gün, onunla birlikte bir felaketin de geleceğini sezmişti.


8. Çok kere akşam üzerleri hükümete gidip babasını aşağıda bekliyor ve onunla beraber eve dönüyordu.


9. Genç kızı karşısına oturtarak onunla düğünlerine, yüzlerce testi zeytinyağına ve Aşağıçarşıda açacağı mağazaya dair tatlı tatlı konuştu.


10. Peki, Yusuf vurulunca ikiniz de onunla birlikte geldiniz, hasta kız yağmurda sokaklarda dolaştı da bir şey olmadı mı?


11. Bir kere, madem ki annesi onunla beraberdi ve o her şeyi muvafık görüyor, hatta tertip ediyordu, artık kendisine söz düşmezdi.


12. Uzun senelerini onunla yan yana geçirdiği halde, bu çocuğu hiçbir zaman, uğrunda bu kadar büyük bir fedakârlığı yapacak derecede sevmediğini anladı.


13. Bu yabani çocuğa evvela ehemmiyet vermediler; fakat asıl ve hakikaten ehemmiyet vermeyenin bu yabani çocuk olduğunu fark edince onunla alay etmek, onu kızdırmak istediler.


14. Başını çevirerek Muazzezi çağırmak, dışarısını onunla birlikte seyretmek istedi, fakat genç kadın başını yastığa gömmüş, sağ elini yanağının altına koymuş, bir çocuk gibi mışıl mışıl uyuyordu.


15. Ah buna biraz içerlese bile, ses çıkarmadan dinlediği için, memnun, anlatır, anlatır, sonra akşamüstü onunla beraber sokaklarda gezmeye veya testileri alarak yine beraberce Çmarlıçeşmeye su doldurmaya giderdi.


16. Bu evde ikinci planda kalmaktan bıkmış, çocukların kendisine hiç ehemmiyet vermeyen tavırlarından sinirlenir olmuştu: Bu sıkıntılı ve feci hallerinde bile kendisine gelip danışmayı, hiç olmazsa onunla bir çare düşünmeyi akıl edemeyişlerine büsbütün kızıyordu.


17. Sonra kocasının haberi olmadan yaptığı şeylerin hiç de fena bir şey olmadığına dair beslediği kuvvetli kanaat ve bunu kocasından saklaması sebebinin sırf onunla manasız münakaşalara meydan vermemek olduğu düşüncesi Muazzeze tam bir vicdan sükûnu veriyor ve onu kocasının karşısına, kendini daha çok güzelleştiren bir cesaret ve neşe ile çıkarıyordu.