Kelimeler: sokak

Sokak kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Sol tarafa, sokak üstündeki odaya doğru baktı.


2. Birkaç sokak saptıktan sonra da kulağına çocukların bağırışı geliyordu.


3. Lambayı yakmak için yerinden kalkarak sokak üstündeki odaya gitti.


4. Aşağı inip sokak üstündeki odanın kapısına gelince bir çığlık kopardı.


5. Bunun ne olduğunu hiç düşünmeden, sokak üstündeki odaya doğru yürüdü.


6. Akşamlan eve gelip yıkandıktan sonra sokak üstündeki odaya oturuyor, Muazzezin sofra hazırlamasına bakıyordu.


7. Sokak üstündeki odadan kolonya şişesini aldı, hizmetçi kadını, Kübranın anasını eliyle dürterek uyandırdı:


8. Sokak üstündeki sedirin bir kenarında Şakir ile Hacı Etem kulak kulağa bir şeyler konuşuyorlardı.


9. Üst katta, sokak üstünde bulunan Yusuf un odası yeni gelin ve güveye tahsis edildi.


10. Alt katta, sokak üstündeki bir odada kurulan yer sofrasına, karısı ve kızı ile birlikte oturdu.


11. Birdenbire olduğu yerden kalktı, aşağı koştu, sokak üstündeki odada yatağını toplayan Şahindeyi kolundan tutup çekerek:


12. Bu konuşma sırasında Yusuf, sokak kapısının yanında ayakkabılarını giymeye uğraşıyor, Muazzez de yanında, ayakta duruyordu.


13. Alt katta, sokak üstündeki odada yeni peyda olduğunu gördüğü bir masanın ne olduğunu sormuş, Şahinde de:


14. Yusuf Bayram Yerini geçtikten sonra hayvanı yavaşlattı, eve yaklaştığı zaman alt katta, sokak üstündeki odada ışık yandığını gördü.


15. Sonra sokak ortasındaki bu muhabbeti kısa kesmek istiyormuş gibi bir hareket yaptı, başını havaya kaldırdı, dişlerinin arasından ve çabuk çabuk:


16. Muazzez odanın sokak tarafı boyunca uzanan sedire bir peşkir seriyor, üzerine, bakır bir tepsi içinde getirdiği kahvaltıyı koyuyor ve Yusuf u çağırıyordu.


17. Bunların arasında bazen sivriliveren büyük eşraf evleri, beyaz badanaları, çifte kanatlı sokak kapıları ve ikinci katın sokağa doğru yaptığı çıkıntıdaki tozlu kalyon ve muharebe resimleri ile insana küçükken dinlediği masalları hatırlatırdı.


18. Resmi işlerini uzun senelerin verdiği itiyatla yapıyor, bunların bir kısmını, pek bunalırsa, tahrirat kâtibine bırakıyor ve eve gidip sokak üstündeki loş odanın bir minderine uzanıyor ve hayatını teşkil eden boş seneleri gözünün önünden geçiriyordu.