Kelimeler: parlıyordu

Parlıyordu kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Muazzezin yüzü yağlı yağlı parlıyordu.


2. Ağzı biraz aralıktı ve nefes aldıkça beyaz dişleri parlıyordu.


3. Yalnız, nefes almak için uğraşırken tamamen açılan ağzında dişleri parlıyordu.


4. Yukarıçarşıdaki Kurşunlu Caminin iri kubbesi daima donuk bir ışıltı ile parlıyordu.


5. Yusuf koyu yeşil şeytanbezinden elbisesi, basık ökçeli tulumbacı pabuçları ve arkaya doğru atılan fesi ile pırıl pırıl parlıyordu.


6. Muazzezin kolları Yusuf un kaburgalarını kıracak gibi sıkar ve kumral başı kocasının göğsüne, bir tehlikeden kaçar gibi, sığınmaya çalışırken, Yusufun gözleri ileriye dikiliyor ve görünmeyen bir düşmanı arar gibi parlıyordu.


7. Bir kenarda mevki alan iki davul ile iki zurna ve bir klarnetten ibaret çalgı heyeti, bir an bile durmadan, ardı arkası kesilmez havalar çalıyor ve zurnacıların şişirilmiş birer kursak gibi gerilen yanakları yağlı yağlı parlıyordu.