Kelimeler: olmasa

Olmasa kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Fakat o olmasa Kaymakamın cenazesi kaldırılamayacaktı.


2. Lakin o kalabalık olmasa âlem birbirine girer.


3. Ondan ayrılmak olmasa, işinden memnun olmaya bile başlayacaktı.


4. Zaten biraz yaramaz olan Muazzez, Yusuf olmasa evin altını üstüne getirebilirdi.


5. Ömrünün her vakası olmasa da olabilir, hayatına her giren insan girmese de olabilirdi.


6. Babası olmasa bu evde bir dakika durmayacak, herhangi bir işe sarılarak karısını ve kendisini geçindirmeye bakacaktı.


7. Şakirin yaptıklarını, aynı şekilde ve bu kadar ileri giderek olmasa bile, gençliğinde kendisi de yapmamış mıydı?


8. Eğri büğrü, kambur zeytinler, kâh arkaya yaslanmış kâh yana eğrilmiş ihtiyar gövdeleriyle, dallan ve yaprakları olmasa, bir mezarlığı andıracaktı.


9. Kadın uzun müddet durdu, kızına baktı, tekrar başladı: Bu olmasa hiçbir şeyi tasa etmezdim, lakin babası gidince kızcağızım elime bakar oldu.


10. Böyle olmasa Sarı Hafız da, pek dini bütün olmadığını bildiği ve camide ancak bayramdan bayrama gördüğü Salâhattin Bey için, bu kadar candan haykıramazdı.


11. Şehirde oldukça kalabalık bir Rum kütlesi olmasa ve bunlar dünya işlerini pek yakından takip etmeye biraz fazla meyil göstermese, belki bu kasaba dünyanın her hadisesinden uzak, her vakasına lakayt olarak yaşamakta devam edecekti.