Kelimeler: ilk
Ilk kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?
41. Zaten Şahinde kadar manasız, dırdırcı, ne yaptığını bilmez bir kadına peygamberce bir sabır ile tahammül eden bu adam, Yusuf u ilk günden beri hayrete düşürüyordu.
42. Fakat bunun ilk tezahürleri karısının manasız ve lüzumsuz yerlerde lügat kullanması olurdur Salâhattin Bey bunları düzeltmek istedi mi, karısının gururu yaralanır ve derhal kızılca kıyamet kopardı.
43. Bu buruşmaya başlamış ve ağlamaktan kızarmış çehrenin arkasında taze bir genç kız yüzü görür gibi oldu ve o anda ilk evlendiği gecenin ümit ve sevinç dolu hislerini tekrar yaşadı.
44. İlk zamanlarda Yusuf a karşı müthiş bir hiddet, hatta kin duymaya başlayan, sonra yavaş yavaş bu kızgınlığı büyük bir teessüre çevrilen Muazzez, son zamanlarda Yusuf un halinden korkmaya başlamıştı.
45. diye bağırınca zihninden şimşek gibi bir şey geçti ve yalnız şimdi değil, bu eve geldiğinden beri, hatta ilk gördüğü günden beri Kübranın kendisine hep büyük ve şaşmaz gözlerle baktığını hatırladı.
46. Bu söylediğimiz hisler aklından şöyle bir geçiyor ve derhal unutuluyordu; o kadar ki, aynı şeyleri bir başka sefer düşününce, ilk defa fark ediyorum sanıyor ve yeniden üzülüyor, seviniyor veya hayret ediyordu.
47. Diğer şahitler, bu meyanda karakolda ifade veren ilk dört şahit, bir şeyden haberleri olmadığını, o gece herkesin coşup havaya silah attığını ve bu gürültü arasında Aliye kimin kurşunu değdiğini kestiremeyeceklerini ileri sürdüler.
48. Bu altı seneyi, yazın kırlarda dolaşarak, yahut Salâhattin Beyin, Cennetayağı dedikleri yerde tuttuğu bağda ağaçların altına yatarak; kışın da ilk senelerde fabrikanın önündeki zeytin çuvallarının ağzından, bu çuvalları iğneleyen küçük değnekleri çalıp pime yığınları üzerinde kazık oynayarak, sonraları da Salâhattin Beyin aldığı küçük bir zeytinliğin silkilip toplanmasına nezaret ederek geçirdi.