Kelimeler: halbuki
Halbuki kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?
1. Halbuki bu yabancı onun anasıydı.
2. Halbuki bugün bu işi temizlemeye mecburdu.
3. Halbuki Yusuf ona bu fırsatı vermedi.
4. Halbuki Muazzeze karşı olan hisleri büsbütün başkaydı.
5. Halbuki şimdi dinlediği şey büsbütün başka idi.
6. Halbuki bu esnada Muazzez ne büyük heyecanlar geçirmişti!
7. Halbuki teklif edilen iş hiç de fena değildi.
8. Ben halbuki karısı oldum olalı gözünden yaş geldiğini görmemiştim.
9. Halbuki böyle yaparsa babasını, Muazzezi, hatta Şahindeyi üzmüş olacaktı.
10. Halbuki bu kadın ne de olsa büyükleri ve analarıydı.
11. Sonra bunlarla uğraşacak adam lazım, sen halbuki artık boş değilsin!
12. Sonra insan ancak her hususuna akıl erdirebildiği şeyleri söylemeliydi, halbuki
13. Halbuki yolda dimağını, bu sözleri bir kelime kaçırmadan dinlemeye ve anlamaya hasretmişti.
14. Halbuki onlara ne olduğunu ve birçok dostları bu evden uzaklaştıran sebebi bilmiyor değildi.
15. Halbuki şimdi mütemadi bir ihtimal ve sual zinciri kafasının içinde uğultular yaparak dolaşmakta idi.
16. Halbuki Yusuf kendine, biraz güçlükle de olsa, hâkim oluyor ve kafasını çatlatırcasına, çareler düşünüyordu.
17. Halbuki bu yüzden evlerinde o yıpratıcı üzüntüler görülmez olmuş, Yusuf Şahindenin manalı ve Muazzezin mahzun bakışlarından kurtulmuştu.
18. Halbuki Yusuf karşısındakinin ken dişine ara sıra fırlattığı kaçak ve ani bakışlardan asla iyi mana 1ar çıkaramıyordu.
19. Halbuki, mahalle kavgalarında, her zaman karışmasa bile, karıştığı zamanlar, daima baş olur ve dört beş kişiye karşı kordu.
20. Halbuki muhakemede mevcut olan ve zabıt varakasına nazaran, vaka mahalline candarma yetiştiği esnada Şakirin hâlâ elinde bulunan tabanca, küçük bir Browningdi.