Kelimeler: fakat

Fakat kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


121. Fakat hasta adam her şeyin kendiliğinden gelmesini bekliyor, hiçbir harekete geçmeyi düşünmüyordu.


122. Fakat o akşam köyde babasına karşı girdiği manevi taahhüt, onu buraya bağlıyordu.


123. Fakat Şakirin davasında zekasını pek fazla sarfa vesile olacak vaziyetler zuhur etmedi.


124. Fakat Şakirle bir odaya kapanarak yaptıkları uzun bir münakaşadan sonra razı oldu.


125. Fakat şimdilik bunların herhangi bir kötülüklerini icap ettirecek bir vesile zuhur etmedi.


126. Fakat Yusuf u asıl korkutan, bu çehrenin kirli sarıya benzeyen rengi idi.


127. Hiçbir çare yoktu; hayatları belki daha kötüleşecek, fakat asla daha iyi olmayacaktı.


128. İçeriye doğru bir adım attı, fakat Yusuf u görür görmez derhal geriledi.


129. Kapıyı yavaşça çaldı, bu anda hemen kaçıp gitmek istedi; fakat kapı açıldı.


130. Kimseyi beğenmediğim yok, fakat ben Aliye filan gitmem, bunu da bilmiş olun!


131. Şahinde Yusuf un bu halinden daha çok telaşa düştü, fakat itaat etti.


132. Yusuf rvvela içerleyecek oldu; fakat bunun herkes tarafından yapıldığını ve çok tabii bir şey olduğunu görünce kızmaktan vazgeçti, fakat hayreti hâlâ geçmemişti: Niçin durup dururken yalan söylemek ihtiyacını duyuyorlardı?


133. Belki bundan evvel de böyle idi; fakat o içinde: İstediğim gün hayatımı değiştirebilirim!


134. Bir kavgaya, bir hesap sormaya hazırlanan, fakat bu suali hiç beklemeyen Hacı Etem:


135. Fakat bir akşam, Şakir Beyler yanlarında uzun boylu, sarışın bir adamla birlikte geldiler.


136. Fakat bunlar onun üzerinde güzel bir sesin yapacağı tesirden başka bir intiba bırakmamışlardı.


137. Fakat insanlar, deminki müthiş sıcağın gevşekliğini henüz üzerlerinden atamadıkları için, sokuldukları yerden çıkamıyorlardı.


138. Fakat işte bugün koskoca bir delikanlıydı ve bir baltaya sap olmak icap ediyordu.


139. Fakat kocası gelince kapıyı açacak ve kendisine İzahat verecek birinin evde bulunması lazımdı.


140. Fakat müstantik, Şakirin bu katilde alakasını tesbit edemedikten sonra, muhakemece yapılacak iş kalmamıştı.