Kelimeler: evin

Evin kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Bu evin namusu benden sorulur.


2. Evin bahçesi Edremitte bir taneydi.


3. Salâhattin Beyin ise evin semtine uğradığı yoktu.


4. Çocuk değil misin, helbet evin şatafatı gözünü alacak.


5. Daireden çıktıktan sonra hızlı adımlarla evin yolunu tuttu.


6. Bu esnada evin sessizliği ona bir rüzgâr gibi çarptı.


7. Sokağın köşesinde olan evin arkasında büyük bir bahçe vardı.


8. Yusuf evin içindeki bu anlaşılmaz hallere şaşkın şaşkın bakıyordu.


9. Ben hem eşyayı evin içine taşıyor, hem de türkü çağırıyordum.


10. Evin içinde de gocuğunu çıkarmamış olan Yusuf, kemiklerine kadar üşüdü.


11. Zaten biraz yaramaz olan Muazzez, Yusuf olmasa evin altını üstüne getirebilirdi.


12. Çayiçi denilen mahalledeki evin avlusu kadınlarla ve kapının önündeki meydan erkeklerle doluydu.


13. Evin tam Önünde bir asma çardağı, ufak ve fıskiyeli bir havuz vardı.


14. İndirdiği tahta kepenklere kol vurup kilitledi ve ağır ağır evin yolunu tuttu.


15. Mahallenin en kibar çocukları bile her akşam evin içecek suyunu buradan temin ile mükellef idiler.


16. Evin içine girdim, baktım Seyit Efe yok, Kübraya sordum, kız ağlamaktan iki yana bakacak halde değil.


17. Bıraktığı birkaç mecidiye ile evin bu kadar sıkıntısız geçinmesine hayret etmiyor, daha doğrusu hiçbir şeyin farkına varmıyordu.


18. Burada evin bahçe duvarına bir kapı açtırmış ve bahçedeki dut ağacının yanına ahır kılıklı bir yer yaptırmıştı.


19. Kapıda durup aptal gözlerle sokağa veya evin üst katma doğru bakıyor ve hiçbir şeye karar vermeyerek bekliyordu.


20. Ne de olsa, gelecek olan bu evin erkeği idi ve Şahindede onu sokakta bırakacak kadar cesaret yoktu.