Kelimeler: cebine

Cebine kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Elini alışkın bir hareketle arka cebine götürdü.


2. Sonra tabancayı cebine yerleştirerek başını sol tarafa çevirdi, hafif bir sesle:


3. Elini dalgın dalgın pantalonunun cebine soktu ve oldukça ağır bir keseyi çıkararak karşısındakine uzattı.


4. O zaman Hacı Etem elini ceketinin sağ cebine atarak bir küçük torba daha aldı, masanın üstüne, diğerinin yanına bıraktı.


5. Bu oyunda kazanılan paranın ortada tutulması şart olmadığı için, Etem aldığı san liraları cebine koyuyor ve önünde birkaç mecidiye bırakıyordu.


6. Kahvede bulunup, bu manzarayı görünce, tavlalannı bırakarak o tarafa sokulanlar, ağızlarının kenarında ahbapça sırıtmalarla Hacı Eteme bakıyorlar ve o, liraları avuçlayıp cebine doldururken aptal bir bakışla dudaklarını yalıyorlardı.


7. Çavuş tekrar gülümsedi ve masanın üstündeki torbacıkları ceketinin iç cebine yerleştirdi; elinde tuttuğu Browning tabancayı da, çekmecelerden birini çekerek, oradaki kâğıtların üstüne bıraktı ve gözü kilitleyip anahtarı yanına aldı.


8. Halbuki akşam üzeri camları nefesten buğulanan Çınarlı Kahveye, arkasında iki de adamıyla birlikte giren Hacı Etemi, Yusuf ayakta karşıladı; ondan senedi alınca, karşısındakinin beklediği gibi, yırtmaya veya kaçmaya kalkacağı yerde, güzelce katlayıp cebine koydu ve gocuğunun cebinden büyükçe bir meşin kese çıkararak beyaz boyalı demir masanın üzerine altınları saymaya başladı.