Kelimeler: bey

Bey kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


61. Sonra İzzet Bey isminde, oldukça genç bir kaymakam geldi.


62. Şakir Bey yataktan çıkıp doncak arkamdan koştu ama, tutamadı.


63. Aman Şakir Bey, sana yakışmaz, ağır ol, dinin hakkı için!


64. Avukat Hulusi Bey de eski itirazlarında o kadar ısrar etmiyor:


65. Galiba Kaymakam Bey seni görmüş, ne diye uzun zaman kalıyor?


66. Hulusi Bey ile diğer iki avukat pek fazla ziyanda değillerdi.


67. Kimin için olacak a bey, gelinlik kızın olduğunu unuttun mu?


68. Salâhattin Bey de şimdilik işi savsaklamayı en uygun çare buldu.


69. Salâhattin Bey hemen ertesi günü Yusufu yanına alarak hükümete götürdü.


70. Salâhattin Bey kaşlarını kaldırarak hayır demek isteyen bir işaret yaptı.


71. Şakir Bey ise, elini, kolunu sallayıp serbest serbest ortalıkta dolaşıyordu.


72. En nihayet Şakir Bey de bu işten bıkmış gibi yakamı bıraktı.


73. Fakat birdenbire aklına Kaymakama kendisinden bahsedenin Hilmi Bey olması ihtimali geldi.


74. Ne çocuğu, ilahi Salâhattin Bey, ben sana vardığım zaman kaç yaşıdaydım?


75. Salâhattin Bey de, hariçten kulağına gelen bu havadislerle iktifaya mecbur oluyordu.


76. Salâhattin Bey de Yusuf un bu şekilde hareket etmesine sinirlenmiş gibiydi:


77. Salâhattin Bey kâğıda bir göz atınca sapsarı oldu; eli titremeye başladı.


78. Yukarıçarşıdan geçerken, Avukat Hulusi Bey, yazıhanesinin penceresinden başını uzatıp onu çağırdı.


79. Yusuf cevap verecekti, Salâhattin Bey eliyle işaret etti, onu susturdu ve:


80. Bu Hilmi Bey, Edremitin eski eşraf ailelerinden birine mensup, kibarca bir adamdı.