Kelimeler: ağzını

Ağzını kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Muazzez eliyle onun ağzını kapadı:


2. Muazzez tekrar onun ağzını kapattı:


3. Yusuf ağzını Muazzezin yüzüne yaklaştırdı.


4. Ağzını açarak bitkin, harap, nefes almaya uğraşıyordu.


5. Birkaç kere ağzını açtı, sonra tekrar sustu.


6. Deminden beri hiç ağzını açmamış ve lafa karışmamıştı.


7. Eliyle ağzını kurulayarak kenardaki yeşil tahta sandığa oturdu.


8. Arabanın ağzını kapayan vücut ona tükenmez bir emniyet hissi veriyordu.


9. Arabanın ağzını yarı yarıya kapayan Yusuf başını biraz sağa eğmişti.


10. Tavşanbayırının eteklerindeki karakola kadar hiçbiri ağzını açıp bir şey söylemedi.


11. Kendi kendisi ile hızlı konuşmamak ve bağırmamak için bir eliyle ağzını kapatıyordu.


12. Yusuf onu ellerinden tutarak yavaşça kendine çekti; ağzını onun saçlarına yaklaştırarak kulağına:


13. Yusuf tekrar sormak ve ısrar etmek için ağzını açtı, sonra vazgeçerek arkasını döndü.


14. Bunu farkeden Muazzez bir adım geriledi; bir şey demek için ağzını açtı, fakat diyemedi.


15. Konuşurken ara sıra durup bütün dişlerini gösterecek şekilde ağzını açarak sık sık nefes alıyordu.


16. Çünkü zavallı kadıncağız mukabele etmek, hatta ağzını açmak şöyle dursun, gözlerini bile kaldıramaz, sessiz sessiz ağlardı.


17. Şahinde bir felaket saydığı bu hadise karşısında korkusundan ağzını açmıyor, kızıyla olsun, damadıyla olsun pek az konuşuyordu.


18. Şakir kendisine uzatılan rakı dolu maşrapayı yakaladı, kaşlarını havaya kaldırarak dikti, sonra yüzünü buruşturarak avcunun içiyle ağzını sildi.


19. Davulcu kamburunu çıkararak var kuvvetiyle tokmağı vuruyor, zurnacı ise, bütün vücuduyla oyuna iştirak ediyormuş gibi, kıvrıla kıvrıla üflüyor ve çalgının ağzını bazen oynayanlardan birine, bazen de, büsbütün coşarsa, dimdik gökyüzüne çeviriyordu.