Kelimeler: çıkararak

Çıkararak kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Yusuf ayakkabılarını çıkararak taşlığa girdi.


2. Sonra bileğinden altın bilezikleri şiddetle çıkararak yorganın üstüne attı.


3. Silahlığından bir kese çıkararak içinden bir lira aldı, karşısındakine uzattı.


4. Birdenbire başındaki oyalı yemeniyi çıkararak tam yanıbaşından geçen Muazzezin salıncağına attı.


5. Gitgide muvazenelerini kaybeden bacaklar, yerde sürüklenip toz çıkararak, birbiri arkasına dolaşmaya başladılar.


6. Kız çıplak kollarını yorganın altından çıkararak tası tuttu ve birkaç kaşık aldı.


7. Yusuf onu kolundan tutup bağdan dışarı çıkararak: Kimse bir şey demez, dedi.


8. Elini dalgın dalgın pantalonunun cebine soktu ve oldukça ağır bir keseyi çıkararak karşısındakine uzattı.


9. Kaldırımlarda müthiş bir gürültü çıkararak ilerleyen yaysız arabada adamakıllı sarsılarak Çayiçini ve Bayram Yerini geçti; evine geldi.


10. Hacı Etem, cebinden leblebiyle üzüm çıkararak uzattı ve İhsanın adamlarından biri, büyük bir çinko sahanın içinde, turşu yetiştirdi.


11. Şakir de elini sol tarafına attı, lacivert ceketinin altından iri bir SmithWesson tabancası çıkararak yıldızlara doğru üç el sıktı.


12. Gündüzleri o ve annesi evde yokken biraz içini boşaltabiliyor, babasının, bir bohça içinde yüke kaldırılan elbiselerini ortaya çıkararak onları kokluyor ve gözyaşlarıyla ıslatıyordu.


13. Davulcu kamburunu çıkararak var kuvvetiyle tokmağı vuruyor, zurnacı ise, bütün vücuduyla oyuna iştirak ediyormuş gibi, kıvrıla kıvrıla üflüyor ve çalgının ağzını bazen oynayanlardan birine, bazen de, büsbütün coşarsa, dimdik gökyüzüne çeviriyordu.


14. Halbuki akşam üzeri camları nefesten buğulanan Çınarlı Kahveye, arkasında iki de adamıyla birlikte giren Hacı Etemi, Yusuf ayakta karşıladı; ondan senedi alınca, karşısındakinin beklediği gibi, yırtmaya veya kaçmaya kalkacağı yerde, güzelce katlayıp cebine koydu ve gocuğunun cebinden büyükçe bir meşin kese çıkararak beyaz boyalı demir masanın üzerine altınları saymaya başladı.