Kelimeler: yusuf
Yusuf kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?
421. Yaşlı erkeklerin lafları, şakaları, zevkleri Yusuf a gülünç ve manasız geliyor, gençlerin sonsuz boşluğu onu yabancılaştırıyordu.
422. Yusuf a asırlar kadar uzun gelen bir saniyeden sonra, yanıbaşından ve yerden doğru, bir fısıltı duyuldu:
423. Yusuf arabanın kapısında, kolları içeride ve başı müthiş bir yorgunlukla Muazzeze yaslanmış, hiçbir şey söylemeden bekliyordu.
424. Yusuf, başına kalpak yerine kırmızı bir fes, ayaklarına tulumbacı pabucu yerine yanları lastikli bir potin giydi.
425. Yusuf bir arkadaşından bulduğu iki mecidiyeyi Muazzeze bırakarak tekrar köylere çıkmış ve on günden beri gelmemişti.
426. Yusuf, bunların Çineli olduğunu öğrenince bir akrabasına rast gelmiş, Aydın ve Nazilli taraflarına dönmüş gibi oldu.
427. Yusuf, sırtında ne büyük bir mesuliyet taşıdığını şimdi yavaş yavaş anlamaya başlıyor ve bunun altında eziliyordu.
428. Yusuf u unutmaya başlıyor, fakat bazen, o da geceleri odasında yalnızken, kocasını pek görmek istediği oluyordu.
429. Yusuf yerinden kalkar gibi oldu, tekrar kendine hâkim olarak: Gece yarılarına kadar mı oturup hatır sordu?
430. Bugünün akşamında Yusuf, Çınarlı Kahvede Hacı Eteme üç yüz yirmi lirayı teslim etmiş ve senedi geri almıştı.
431. Bu kızla anası, o gece ve ondan sonraki geceler Yusuf un başucundan ayrılmadılar ve Kaymakamm evinde kaldılar.
432. Genç kadın cevap vermedi, Yusuf sualini tekrar edince göğsündeki vücut biraz titredi, hırıltıya benzeyen birtakım sesler çıkardı.
433. Hafifçe aralanan gözleri ara sıra babasına ve Yusuf a çevriliyor, fakat onlarda yatmak alametleri görmeyince tekrar kapanıyordu.
434. Halbuki bu yüzden evlerinde o yıpratıcı üzüntüler görülmez olmuş, Yusuf Şahindenin manalı ve Muazzezin mahzun bakışlarından kurtulmuştu.
435. Halbuki Yusuf karşısındakinin ken dişine ara sıra fırlattığı kaçak ve ani bakışlardan asla iyi mana 1ar çıkaramıyordu.
436. İhtiyar Hasip ve Nuri Efendilere karşı merhametle karışık görünen bu istihfaf ifadesi, Yusuf a gelince daha keskinleşmişti.
437. Keyfin isterse Yusuf, siz dönmezseniz ben de kalırım, sen kazanacağın para ile hem karını hem beni beslersin!..
438. Kübra, başından geçenleri anlattığı gün, akşam üzerine doğru, Yusuf, evden çıkmış, Şerif Ağanın oğlu Alinin dükkânına gitmişti.
439. Salâhattin Bey bu sırada Yusuf un kendisini dinlemeyerek perdenin püsküllerini saç örgüsü gibi örmekle meşgul olduğunu gördü.
440. Tekrar dışarı bakmaya başladı, bu sefer ay sol taraftan vuruyor ve Yusuf un dizginleri tutan ellerini aydınlatıyordu.