Kelimeler: yusuf

Yusuf kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


361. Bilhassa Salâhattin Bey kendisi için Yusuf un ne kadar kıymetli olduğunu o zaman anladı.


362. Biraz bekledikten ve Yusuf un yüzüne dikkatle baktıktan sonra, kelimelerin üzerinde durarak tekrar etti:


363. Birdenbire aklına babasının bir lafı geldi: Kızılbaş köyünde, Yusuf Ayvalıkta arabacılık yapmaktan bahsederken, Salâhattin


364. Böylece belki Yusuf u kendisiyle tekrar meşgul olmaya sevkedebileceğini karanlık bir şekilde ümit ediyordu.


365. Bu ne kadar güzel bir çocuktu yarabbi ve Yusuf onu ne kadar çok seviyordu.


366. Eğer kavga filan edip ayrıldınızsa niçin Yusuf un maiyetine girinceye kadar onların zeytinliğinde çalışıyordunuz?


367. Halbuki Yusuf kendine, biraz güçlükle de olsa, hâkim oluyor ve kafasını çatlatırcasına, çareler düşünüyordu.


368. İlk zamanlar Yusuf tan teselli bekleyen Muazzez, birkaç gün sonra onun halinden korkmaya başladı.


369. Kalkıp Yusuf a atılmak istedi, daha doğrulmaya vakit bulamadan ikinci bir hücumla yere serildi.


370. Malmüdürü, Yusuf un hesaplarını tetkik ettikten sonra onun birkaç gün şehirde kalmasına müsaade etmişti.


371. Ne edelim Yusuf Ağa, Hilmi Beylerin ne olduğunu sen ben biliriz ama bunlara öğretemeyiz.


372. O zaman Muazzez bu işareti bekliyormuş gibi doğruldu, Yusuf un ellerini avuçlarının içine alarak:


373. O zaman Yusuf gene o kısık, fakat sakin sesiyle: Bana hiçbir şey anlatmaya kalkma!


374. Salâhattin Bey ikinci tası da yuvarladı; rahat bir tavırla arkasına yaslanarak Yusuf a sordu:


375. Tam çıkıp giderken karanlıkta birisi fırlayıp bir bıçak soktu; herhalde herif, Yusuf Ağayı benzetti.


376. Üst katta, sokak üstünde bulunan Yusuf un odası yeni gelin ve güveye tahsis edildi.


377. Yusuf, arkadaşının kollarından sıyrılarak ona bakmaya başladı ve birdenbire içinin karmakarışık olduğunu fark etti.


378. Yusuf bazı sabahlar erken kalkınca gene Sarı Hafızın salâ verdiğini ve ezan okuduğunu duymuştu.


379. Yusuf bunları tahlil edecek seviyede olmamakla beraber, yerini bulamamanın azabını bütün teferruatıyla duymakta idi.


380. Yusuf daha kapının önünde dururken içerde süratli bazı tıpırtılar olmuş ve sonra birdenbire kesilmişti.