Kelimeler: yusuf
Yusuf kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?
201. Bana Yusuf hakkında fena şeyler söyleme, çok üzülüyorum zaten...
202. Bir aralık Muazzezin başı Yusuf un omzuna düştü: Uyumuştu.
203. Demek Yusuf arabayla gelmişti, demek mesele bu kadar mühimdi.
204. Fakat Yusuf derhal o gün köylere gitmek emrini aldı.
205. Fakat Yusuf un ağlamamış olması onu daha çok korkuttu.
206. Fakat Yusuf un bu tarafta bir şey gördüğü yoktu.
207. Gözleri parlayarak Yusuf a döndü: Yarın sizi Edremite götüreceğim!
208. Gözü, kapıda duran Yusuf a ilişince, bütün vücudu sarsıldı.
209. İşte şimdi Yusuf çalışmaya gidecek ve karısı yalnız kalacaktı.
210. Muazzez de Yusuf u hemen hemen aynı hislerle sevmekteydi.
211. Muazzezin ve Yusuf un satacak başka malları da yoktu.
212. Nur içinde yatsın, kendini bu Yusuf a pek kaptırmıştı!..
213. Yalnız, Yusuf un sözünü bitirmesine yakın, yüzü kıpkırmızı oldu.
214. Yusuf acı acı yutkundu, sonra karar vermiş bir tavırla:
215. Yusuf Ağabeyim gelmiş, babama bir şey mi oldu acaba?
216. Yusuf başını kaldırıp dalgın gözlerle babasına bakarak: Hangi işler?
217. Yusuf bir oraya, bir de önündeki toprak yığınına baktı.
218. Yusuf, bu Çınarlıçeşme seyahatlerine çok kere Muazzezi de alırdı.
219. Yusuf bu evde olanları bütün teferruatıyla öğrenmek için yanıyordu.
220. Yusuf bunların Muazzezde Şube Reisinin kızı Meliha olduklarını seçti.