Kelimeler: yalnız

Yalnız kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


21. Yalnız sen Yusuf a karşı daha iyi ol.


22. Yalnız Yusufa tesadüf edince biraz yumuşar gibi oldular.


23. İçerde Hacı Etemle Çavuş yalnız kalınca bir müddet sustular.


24. İşte şimdi Yusuf çalışmaya gidecek ve karısı yalnız kalacaktı.


25. Sen yalnız aklını başına topla ve hiç itidalini kaybetme.


26. Yalnız adamakıllı uzak ve kimsenin onun bulamayacağı bir yere!..


27. Yalnız delikanlı ara sıra elini uzatıp yataktakinin saçlarına dokunuyordu.


28. Yalnız galiba bu vakalar daha ziyade Kübraya ait olacak?


29. Yalnız, içini kemiren son bir düşünceyi daha fazla saklayamadı:


30. Yalnız, Yusuf un sözünü bitirmesine yakın, yüzü kıpkırmızı oldu.


31. Bütün gününü evde yalnız geçirdiği için, kendi kendini dinlemeye alışmıştı.


32. Ocağın üstündeki yağ kandili titriyor, cızırdıyor ve yalnız kendisini aydınlatıyordu.


33. Yalnız bunu kendine itiraf etmek istemiyor, belki bundan biraz utanıyordu.


34. Yalnız içerisi beyaz badana edilmiş ve birkaç kanepe, koltukla döşenmişti.


35. Yalnız, nefes almak için uğraşırken tamamen açılan ağzında dişleri parlıyordu.


36. Yalnız her zaman karısının nefesiyle beraber yüzüne vuran koku olmadığını hissetti.


37. Yalnız sen kendi babanı nasıl yola getirip bu kadar parayı alacaksın?


38. Birbirlerine bu kadar sokulmalarında, çok yalnız ve alakasız bırakılmalarının da tesiri vardı.


39. Hacı Etemin etrafında toplananlar onu görünce yerlerine dağıldılar ve ikisini yalnız bıraktılar.


40. Yalnız sen de bildiğini söylesen, böyle manasız homurtuları bıraksan daha iyi edersin.