Kelimeler: yüzüne
Yüzüne kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?
21. Saçları pösteki gibi dolaşmış ve yer yer terli yüzüne yapışmıştı.
22. Tahta parmaklıklardan giren ay yatağa, genç kızın yüzüne kadar uzanıyordu.
23. Anlamak istemeyen bir ifade ile, hiçbir şey söylemeden, Yusufiın yüzüne baktı.
24. Hacı Etem: Bu ne biçim laf, der gibi Şakirin yüzüne baktı:
25. Her tarafı örten karların verdiği bir ışıkta, kucağındaki kadının yüzüne baktı.
26. Muazzez ilerde duran arabayı görünce Yusufun yüzüne baktı: Bununla mı döneceğiz?
27. Şahinde soğuktan titreyerek Yusufun yüzüne bakıyor, o da bir şey söylemiyordu.
28. Yalnız her zaman karısının nefesiyle beraber yüzüne vuran koku olmadığını hissetti.
29. Yusuf Muazzezin yüzüne dik dik bakarak: Neden geldin diyorum, Muazzez, dedi.
30. Yüzüne hafif bir kan geliyor ve öğürme geçer geçmez derhal kayboluyordu.
31. Yolun kenarına gelince bir dükkân çatısının altına sığındı; Hacı lilemin yüzüne bakmadan:
32. Çayiçinden Bayram Yerine sapan yolun köşesine gelince durup birbirlerinin yüzüne baktılar ve ayrıldılar.
33. En katı yürekliler bile Kübranın yüzüne bir bakınca merhamete gelirler de sözlerime inanırlar...
34. Kalpağı arkaya kaçmış ve saçları yüzüne dökülmüş olan Kadri Bey ter içinde idi.
35. Keskin ve nemli bir rüzgâr esiyor, insanın yüzüne ara sıra ince damlalar savuruyordu.
36. Ali bir şey söylemiyor, Yusuf un söylediklerini duymamış gibi, onun yüzüne, soran gözlerle bakıyordu.
37. Biraz bekledikten ve Yusuf un yüzüne dikkatle baktıktan sonra, kelimelerin üzerinde durarak tekrar etti:
38. Şakir yüzüne dökülen ve yağlı yağlı parlayan uzun saçlarını fesinin altına sokmaya çalışarak bu tarafa döndü:
39. Bazen yatakta doğruluyor, idare kandilini kenardan alarak kocasının sükûn içinde uyuyan yüzüne tutuyor ve avaz avaz bağırmak istiyordu:
40. Kendini diğer memurların hepsinden büyük gördüğü için, konuşurken hatta Ceza Reisi ile Müftünün ve Kadının bile yüzüne bakmamıştı.