Kelimeler: verecek

Verecek kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Anasına verecek bir cevap bulmayarak:


2. Bir bakkala da kız verecek değiller ya?


3. Yusuf un nefesi de, yorgunluk verecek kadar hızlanmıştı.


4. İlk önce içeri çağırılan Şakir ifade verecek halde değildi.


5. Dünyanın en meraklı ve hayret verecek hadisesi bile onun lakaytlığını izale edemeyecek gibiydi.


6. Fakat kocası gelince kapıyı açacak ve kendisine İzahat verecek birinin evde bulunması lazımdı.


7. Yusuf susmuştu, bu işlerde bir sakatlık olduğunu hissediyor, fakat kaynanasına verecek bir cevap bulamıyordu.


8. Bütün güzel laflardan ve hoş insanlardan sıkılan bu mahlukları, birbirlerinin sessiz mevcudiyeti, yorgunluk verecek kadar doyuruyordu.


9. İnce ve yaşına nazaran uzun boylu olan bu kızın sapsarı, insana korku verecek kadar sarı bir yüzü vardı.


10. Vaziyetleri ne kadar sıkışırsa sıkışsın, Şahinde ile aleni bir münakaşaya meydan verecek böyle bir talep ikisinin de elinden gelmiyordu.


11. Kâh on sene evvel Muazzeze söylediği bir sözü, kâh birkaç gün evvel, evden giderken, Şahindenin kendisine karşı aldığı tavırları düşünüyor, bilhassa son zamanlara ait birtakım küçük ve ehemmiyetsiz vakaları, hayret verecek bir vuzuhla hatırlıyordu.