Kelimeler: titreyen

Titreyen kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Kısık ve bazen titreyen bir sesle:


2. Birdenbire sararan çehreleri, titreyen elleriyle, acınacak bir hal almışlardı.


3. Göğsünde hıçkıran baş ve kollarında titreyen vücut onu tutuşturuyordu.


4. Gözlerini açıp etrafına bakındı: Karşısında perişan bir tavırla titreyen karısından başka bir şey göremedi.


5. Ara sıra yeisle incelip titreyen, bazen tevekkül ve teslimiyetle ağırlaşan ve pesleşen bu sesleri, şimdi evinin bahçesinde dimdik uzanan Kaymakam muhakkak işitiyor ve anlıyordu.


6. Kapakları birer kelebek kanadı gibi çırpınan bu gözler, bu biraz aşağı sarkarak titreyen dudak ve bu bir çiçek kadar taze yüz ona müthiş bir hüzün verdi.