Kelimeler: sert

Sert kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Gözleri sert ve korkunçtu.


2. Konuşurken gözlerini in- sana dikip sert sert ve Söyleyeceğin bu manasız şeyler miydi?


3. Kahveden çıktı ve sert adımlarla meydanın karşı tarafına doğru yürümeye başladı.


4. Bir akşam, gene başlamak üzere olan bir mükâlemeyi kesmek için, sert sert cevaplar verirken birdenbire elini uzatarak Muazzezin yanağını okşamış, Muazzez bu elin sıtmalı gibi titrediğini farketmişti.


5. Uzun uzun önüne baktıktan sonra birdenbire ve sert bir sesle tekrar başladı:


6. Onu sert bir yer yatağında, kara gözlerini tavana dikmiş, hiç kımıldamadan yatar görüyordu.


7. Gene pek az zaman içinde tesbit etti ki bu güzel kedinin çok sivri tırnakları, bu kuzunun sert boynuzlan vardır.


8. Bir şey yapmaya imkân yoktu: Oyunu bırakmak tekliflerini Salâhattin Bey şaşkın, fakat sert bir el işaretiyle reddetmiş ve Hilmi Bey de:


9. Yusuf mükâlemenin çok sert bir üslupla devam ettiğini ve bunda biraz da kendi kabahati olduğunu düşünerek mülayim bir sesle ve yarı şaka:


10. Fakat yeni yeni çıkmaya başlayan bir akşam rüzgârı minimini ve sert yapraklan hışırdatıyor ve sanki bu ihtiyar gövdeler canlanıyor, vücutlarındaki bir sürü kovuğu birer göz gibi kullanarak etrafa bakmıyordu.