Kelimeler: saran

Saran kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Şimdi bütün bu hikmetlerin, kafasını saran


2. Yusuf bağı saran çitin etrafını dolaştı.


3. Edremit, üç tarafını saran Çamtepe, İbramcaköy ve Tavşanbayırı isimli üç yamaca yaslanan büyükçe, şirince bir kasabaydı.


4. Hiç de güzel bir yer olmayan ve arka tarafını ağaçsız, çıplak dağlar saran Kuyucaktan sanki dün ayrılmıştı.


5. Oyluklarını saran enli gümüş kemer, kalçalarının hafif ve ahenkli hareketlerini meydana vuruyor ve bu sırada ışık oyunları yapıyordu.


6. Yaşlandıkça düzgüne merak saran, saçlarını acayip otlarla boyayan, kaşlarına çatma rastık çeken ve ahbaplarıyla dostluğu yavaş yavaş dedikodulu bir hal almaya başlayan bu kadın, hatta hiç eve gelmese daha iyi olacaktı.