Kelimeler: süratle

Süratle kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Bunu belki işi süratle bitirmek için yapmışlardı.


2. O zaman Kaymakam süratle ayakkabılarını giyerek dışarı fırladı.


3. Hilmi Beyin elleri süratle işlemeye başladı ve biraz sonra dokuzlu Salâhattin Beyin önüne düştü.


4. Karşısındakilerin ikisi de, azaplarının sona ermesi için bu işareti bekliyorlarmış gibi, süratle kaşıklarını ellerinden atarak: Yarabbi şükür!


5. Kaymakam önündeki kâğıda titrek bir imza attı ve Hacı Etem gözlerini Hulusi Beyinkilerle karşılaştırmamaya çalışarak süratle çıktı.


6. Donuk mavi gözlerini süratle etrafında gezdiriyor ve sözünü müteakip, sanki izah ediyormuş gibi, uzun ve zayıf kollarıyla işaretler yapıyordu.


7. Bunun ne olduğunu düşünemiyor, sadece beş dakika evvel bir yabancı, uzak bir insan sandığı bu kızın baş döndürücü bir süratle kendisine doğru koştuğunu, yaklaştığını hissediyordu.


8. Dünyadan elini eteğini kesmiş bir kasabanın gene dünya ile pek alakası olmayan bir kaymakamı vardı ve o şimdi burası ile bağlarını büsbütün keserek kasabayı ve halkını, zamanın müthiş bir süratle dönmeye başlayan ve sarsıntıları buralara kadar gelen çarkına terk etmişti.