Kelimeler: ortaya
Ortaya kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?
1. Şakir, etrafındakileri iterek ortaya atıldı ve oynayanların arasına katıldı.
2. Üzerine pike bir Örtü örtüldü ve kâğıtlar ortaya çıktı.
3. Kenarda, sofra bezinin üstünde duran çinko hoşaf tasını alıp ortaya koydu.
4. Bütün bunlara mukabil kendisinin ortaya sürdüğü sebepler ve itirazlar ne kadar manasızdı!
5. Matemini ortaya vurmadan tek başına yüklenecek ve yeni bir hayata doğru yürüyecekti.
6. O zaman karısı adamakıllı ortaya düşer ve herhalde Yusuf a dua etmezdi.
7. Zamanı gelsin daha ileriye de gidecek, hatta kendisine verilmeyen bu kızın ortaya düştüğünü de görecekti.
8. Bu rapor meselesi ortaya atılmadan evvel ifadeleri alınan şahitler, Şakirin Aliye sıktığını söyledikleri tabancanın cinsini tayin edememişlerdi.
9. Ortaya çıkınca bir müddet ne yapacağını şaşırmış gibi bekleyen gelin, yavaş yavaş, adeta donukluktan çözülüyormuş gibi, kımıldadı.
10. Yoksa eline geçen fırsatı kaçırmak istemez, Kübra meselesini de ortaya atarak, Hilmi Beylere tam bir darbe indirirdi.
11. Gündüzleri o ve annesi evde yokken biraz içini boşaltabiliyor, babasının, bir bohça içinde yüke kaldırılan elbiselerini ortaya çıkararak onları kokluyor ve gözyaşlarıyla ıslatıyordu.
12. Fakat o, bunu yapmadı, hatta Yusuf u çağırıp hiçbir işe karışmamasını, ortaya yeni meseleler çıkarmamasını ve kendisini uğraştıracak, heyecanlandıracak şeylere meydan vermemesini rica etti.
13. Niçin hayatının bu en büyük arzusunu, şimdiye kadar belki yine içinde, fakat en gizli yerlerde saklı duran bu arzuyu, hapsedildiği yeri parçalayarak ortaya çıkar çıkmaz, öldürmeye mecbur kalıyordu?..