Kelimeler: olmuştu

Olmuştu kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Ne olmuştu onun karısına?


2. Yusuf, Kuyucaktan çıkalı altı sene olmuştu.


3. deyince, herhangibir şey yapmak büsbütün imkânsız olmuştu.


4. Ama Şakir Bey artık pek evden çıkmaz olmuştu.


5. Yüzüne çocukça ve daimi bir tebessüm ârız olmuştu.


6. Bu Hasip Efendi sabahtan beri dört tarafa koşmaktan harap olmuştu.


7. Yaşı on altıyı bulmuş, gitgide konuşmayı daha az sever olmuştu.


8. Olan olmuştu ve sebep bu aylakçı herif, bu haddini bilmez edepsizdi.


9. Sakalları birkaç saat içinde uzamış, uzun parmaklı ellerinin üzerinde mor damarlar peyda olmuştu.


10. Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu.


11. Bu hallerde, aldığı paranın azlığı ve fakirlik sebep olmuştu, daha büyük bir sefalet neler doğurmazdı?


12. Isınmak şöyle dursun, birbirlerine susarak bakışırlarken onun gözlerinde kendisini ısırmak isteyen parıltılar sezer gibi olmuştu.


13. Salâhattin Beyin hatırı için Edremite dönmüş ve o zamandan beri buna kâfi derecede pişman olmuştu.


14. Bu o kadar tabii olmuştu ki, karısına kızmayı bile akıl etmiyor, yalnız gitgide artan bir merakla:


15. Bütün bunlar: Tabancanın çıkıp, havaya sıkılması ve sonra Aliye doğru uzanması bir nefes alımı kadar bir zamanda olmuştu ve birçokları ancak silah sesi üzerine başlarını o tarafa çevirdiler.


16. Bu evde ikinci planda kalmaktan bıkmış, çocukların kendisine hiç ehemmiyet vermeyen tavırlarından sinirlenir olmuştu: Bu sıkıntılı ve feci hallerinde bile kendisine gelip danışmayı, hiç olmazsa onunla bir çare düşünmeyi akıl edemeyişlerine büsbütün kızıyordu.