Kelimeler: kendisinin

Kendisinin kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Yalnız kendisine dayanan, yalnız kendisinin olan bir yeri...


2. O zaman Ali, birdenbire, kendisinin bile şaştığı bir cesaretle:


3. Buranın insanları çok şeyler biliyorlardı; kendisinin hiç bilmediği birtakım şeyler...


4. Fakat bu sükût, kendisinin garip bir vaziyette olmasına mani değildi.


5. Kendisinin de vuzuhla anlayamadığı birtakım düşünceler kafasında dolaşıyor ve onu üzüyordu:


6. Bütün bunlara mukabil kendisinin ortaya sürdüğü sebepler ve itirazlar ne kadar manasızdı!


7. Kendisinden sakladığı ve bu anda kendisinin de adamakıllı bilemediği bir şeyler vardı.


8. Bilhassa, kendisinin ne kadar aciz ve ehemmiyetsiz kaldığını, son günlerin vukuatı açıktan açığa göstermişti.


9. Fakat ertesi gün Şakiri şuradan, buradan soruşturunca niçin evvela kendisinin eli ayağı bağlanmak istendiğini anladı.


10. Ciğerlerinin en son köşesini şişirecek kadar geniş bir nefes aldı ve tabiatla beraber kendisinin de canlandığını zannetti.


11. Demek kendisinin bağda olduğu bu oğlana haber verilmiş ve o da heme atına atlayarak bağın yolunu tutmuştu.


12. Kendisinin biraz ötesinde iki ihtiyar geniş ve üzeri hasır örtülü peykenin üzerine bağdaş kurmuşlar, elleri çenelerinde, düşüne düşüne dama oynuyorlardı.


13. Bu minimini yeşil mevcudiyetler bile içlerinde bu kadar kuvvetli bir mücadele ve mukavemet kabiliyeti taşırlarken, kendisinin karanlık düşüncelere dalması doğru olamazdı.


14. Kendisinin dünyaya bir iş için geldiğini müphem bir şekilde hissediyor, fakat bu işin ne olduğunu bilmiyor ve etrafında kendisine Bu benim işim!


15. Yusuf un odaya girerek dolapları açacağını, orada gene son günlerde peyda olan peçete ve çatal bıçak takımlarını göreceğini sanmış, onun müthiş hiddetini ve kendisinin her şeyi ağlayarak itiraf edeceği ve af dileyeceği anı beklemişti.


16. Edremite dönmezlerse hem kızının hem Yusuf un perişan olacaklarını, ikisinin de ellerinden bir iş gelmediğini, Yusuf un zaten yabancı olmadığını ve kendisinin bu nikâha muhalif bulunmadığını, şart olsun, dinim hakkı için gibi büyük yeminlerle anlattı.