Kelimeler: karar

Karar kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Yusuf tamamiyle karar vermişti.


2. Bu karar, herkesin beklediği gibi, beraatti.


3. Yusuf gelince bunu söylemeye karar verdi.


4. Bir müddet işi oluruna bırakmaya karar verdi.


5. Kendini zorlamadan aklına eseni yapmaya karar verdi.


6. Şube Reisinin hanımı da dönmeye karar vermişti.


7. Yusuf acı acı yutkundu, sonra karar vermiş bir tavırla:


8. Kaymakam nihayet başka bir şeye karar vermiş gibi ısrarı kesti.


9. Öğleye kadar vakit geçirmek için bayram yerine gitmeye karar verdiler.


10. Hadiseleri olduğu gibi karşılamaya, kendiliğinden bir şey yapmamaya karar vererek yattı.


11. Kübra uzun müddet başını kaldırmayarak düşündü, sonra karar vermiş gibi başını salladı.


12. Hayatının ne şekil alacağını bilmeden ve bu hususta bir karar vermeden karşısındakine ne söyleyebilirdi?


13. Şahinde henüz gelmediği için, bırakmaya karar verdi ve merdiven başındaki sahanlığa doğru bir adım attı.


14. Kapıda durup aptal gözlerle sokağa veya evin üst katma doğru bakıyor ve hiçbir şeye karar vermeyerek bekliyordu.


15. Bütün şehir, evimin içindekiler de dahil olduğu halde, hep birden bana hücum etmeye, beni mahvetmeye mi karar verdiniz?


16. Hayatını berbat eden şeyin bu duraklamalar, bu boyun eğmeler olduğunu zannederek, artık aklına estiği gibi hareket etmeye karar verdi.


17. Uzun zaman bu halin devam etmesini doğru bulmadığı için bir gün ani bir karar verdi, damadını kendi yanma, kaymakamlığa tahrirat kâtibi olarak tayin ettirdi.


18. İki tanesi aynı köyde geceyi geçirmeye karar vererek odaya birer yatak serdirdiler; diğer dördü yemekten sonra atlarına atlayıp bir müddet daha gittiler ve ancak geç vakit vardıkları köylerde kalıp uyudular.


19. Sizin hikâyenin Hilmi Beylerle alakası varmış, halbuki bu Hilmi Beyin oğlu Şakir, şimdi bizim Muazezi istiyor; ben razı olmak üzereyken, Yusuf, Hilmi Beylere dair sizin bir şeyler bildiğinizi, bunları öğrenmeden, karar vermenin doğru olmadığını söyledi.


20. Bu vaziyetten en çok sıkılan ve ne olduğunu, ne olacağını bir türlü anlayamayan Muazzez, her sabah ve her akşam Yusufu tek başına bulup konuşmaya karar veriyor, fakat bazen cesaretsizliği, bazen de Yusufun yorgunluktan bitkin bir halde eve gelip derhal yatağa girişi yüzünden bunu bir türlü yapamıyordu.