Kelimeler: karısını

Karısını kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Karısını merak etmeye başladı.


2. Karısını alıp hemen gitmeyecek miydi?


3. Sonra karısını da aşağı çekti.


4. Yusuf eğilerek karısını omuzlarından yakaladı.


5. Kendini zapt etmese aşağı koşup karısını kucaklayacaktı.


6. Karısını tekrar eski haline getireceğinden hâlâ ümidini kesmemişti.


7. Karısını sarılı olduğu gocukla beraber kollarına alarak oraya getirdi.


8. Şahindeye hiç haber vermeyecek, bu sefer nikâhlı karısını kaçıracaktı.


9. Bu sözlerden birdenbire irkilen delikanlı karısını omuzlarından tutarak kendinden uzaklaştırdı.


10. Babası olmasa bu evde bir dakika durmayacak, herhangi bir işe sarılarak karısını ve kendisini geçindirmeye bakacaktı.


11. Yusuf kendine mahsus belli belirsiz tebessümü ile karısını okşuyor ve içinden bir şeyler söylüyormuş gibi, kapalı dudaklarını oynatıyordu.


12. Ne tahrirat kâtipliği, ne tahsildarlık yapmaya mecbur kalmayacak, kaymakamların önünde korkudan titremeyecek, karısını arkada bırakıp: Şu anda kimlere beraber acaba?


13. Karısını kucaklayıp okşamak ve teselli vererek onu susturmak, birçok şeyler bildiğini, fakat onu mahkûm etmediğini söyleyerek, aralarındaki buzdan duvarı çözmek istiyordu.


14. Bir müddet sonra derin bir nefes aldı; karısını tekrar gocuğa sararak, incitmekten korkuyormuş gibi ihtimamla, çukura yerleştirdi ve yumuşak toprakları avuçlarıyla çabuk çabuk onun üzerine attı.


15. Kendisi de atlayarak karısını kucağına aldı, üşümesin diye sımsıkı sardı, açık duran bahçe kapısından başını eğerek geçti ve hayvanı, iki dakika evvel geldiği gibi, dörtnala kaldırdı.


16. Salâhattin Bey de içiyordu ve kocasının sarhoşluğu karısını herkes nazarında yavaş yavaş bir şirret ve tecrübesiz kız mevkiinden alıp bir sabır ve feragat melaikesi mertebesine çıkarıyordu...


17. Sonra, Muazzezi istemek meselesi kadınlar arasında yayılmış bir iş olduğu ve Şerif Ağa bile karısını muhakemede şahit dinletecek kadar ileri gidemediği için, hiçbir taraf bu noktayı eşelemiyordu.