Kelimeler: kaldırarak

Kaldırarak kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. İhsan başını kaldırarak etrafındakilere baktı.


2. Yavaşça başını kaldırarak Muazzeze baktı.


3. Başını kaldırarak yukarıya, minarenin şerefesine baktı.


4. Tozdan bembeyaz kesilen kaşlarını kaldırarak gülümsemeye çalıştı.


5. Salâhattin Bey kaşlarını kaldırarak hayır demek isteyen bir işaret yaptı.


6. Köşke bitişik ahırda samanların üstüne uzanıp uykuya dalmış olan yanaşmayı kaldırarak arabayı koşturdular.


7. Kaymakam bir müddet masanın üzerindeki kâğıtlarla meşgul olarak onun girdiğini fark etmemiş göründü, sonra yavaşça başını kaldırarak:


8. Yusuf bazen hafif bir tebessümle, bazen de ciddiyetle kaşlarını kaldırarak bunları dinler, fakat katiyen hayret eseri göstermezdi.


9. Arkadaşının pembe ve tombul yüzünü, bir şey anatırken iki elini birden havaya kaldırarak işaretler yapışını görür gibi oldu.


10. Şakir kendisine uzatılan rakı dolu maşrapayı yakaladı, kaşlarını havaya kaldırarak dikti, sonra yüzünü buruşturarak avcunun içiyle ağzını sildi.


11. Kaymakam ıslak kalpağını biraz geriye attı, çocuğa doğru yürüdü, bu esnada Doktor da yorganın kenarını kaldırarak ölüleri muayeneye başlamıştı.


12. Kübra başını kaldırarak anasına baktı, fakat bir şey söylemeden ve en küçük bir harekette bile bulunmadan başını tekrar yorganların arasına soktu.


13. Şube Reisinin kızı Meliha bağda tek başına üzüm yemeğe devam ediyor, yalnız ara sıra başını kaldırarak Muazzezin nerede olduğunu görmeye çalışıyordu.