Kelimeler: kâfi

Kâfi kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Bu kâfi bir felaket!


2. Bugün öğrendiği şeylerin onda birinin onu çıldırtmaya kâfi gelmesi lazımdı.


3. Fakat bu oyunlar ve bu minimini kız, Yusufu açmaya, neşelendirmeye kâfi gelmiyordu.


4. Muazzezin hâlâ temiz olduğu ve kendisini sevdiği hakkındaki kanaati kâfi değil miydi?


5. Salâhattin Beyin hatırı için Edremite dönmüş ve o zamandan beri buna kâfi derecede pişman olmuştu.


6. Cemal Çavuş bu kadarını anlamaya, deminki mükâlemenin ve onun sonunda masanın üstüne bırakılan ufak bir torbacığın kâfi olmadığını bildiren bir baş silkmesi ile cevap verdi.


7. Daha her şey kaybolmamıştı, fakat Muazzez kendisini dayanılmaz bir cazibenin çektiğini, kendi iradesinin onu bu yoldan döndürmeye kâfi gelmeyeceğini anlıyordu, ara sıra beliren bir hissin şevkiyle, kendini daha kuvvetli bir insana sürükletmek, buradan uzaklaşmak istiyordu.