Kelimeler: hilmi

Hilmi kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


41. Hilmi Beyin elleri süratle işlemeye başladı ve biraz sonra dokuzlu Salâhattin Beyin önüne düştü.


42. Hilmi Bey senden bu üç yüz bilmem ne kadar lirayı alamayacağını pek iyi bilir.


43. Ne edelim Yusuf Ağa, Hilmi Beylerin ne olduğunu sen ben biliriz ama bunlara öğretemeyiz.


44. Hilmi Beyin hanımı şişman, her yanı incili, elmaslı bir hanımdı, Yunus Ağanınki başımdan geçenleri anlattı.


45. Bu kadar vukuattan sonra Hilmi Beylere günaşırı gidip geliyor, bu da yetmezmiş gibi kızı da götürüyor.


46. Eğer Hilmi Bey, Muazzezi oğluna almak istiyorsa neden önce dün akşamki gibi bir plana lüzum görüyordu?


47. Elde bulunan bir tek çare, yani burayı bırakıp gitmek, Hilmi Beyin elinde o senet kaldıkça imkânsızdı.


48. Hulusi Beyin gözleri Salâhattin Beye merhamet ve imkânsızlık içinde bakıyor ve Hilmi Beyin gözleriyle karşılaşmamaya gayret ediyordu.


49. Sırf evde yalnız kapanıp kalmamak, düşünmeye mecbur olmamak için annesiyle arkadaşlık ediyor, fakat Hilmi Beylere gitmek istemiyordu.


50. Yalnız Hilmi Beyin bağındaki köşkten şarkılar ve gürültüler geliyor ve bağda iki kadının dolaşıp üzüm yediği görülüyordu.


51. Yoksa eline geçen fırsatı kaçırmak istemez, Kübra meselesini de ortaya atarak, Hilmi Beylere tam bir darbe indirirdi.


52. Araya giren soğukluğa rağmen Hilmi Beylere bile gidip geliyor, yalnız burada, Muazzezin başkasına sözlü olduğunu asla ağzına almıyordu.


53. Ortada, son günlerde evde peyda olan masa vardı ve onun etrafında Hilmi Bey, Kaymakam İzzet Bey, Şahinde oturuyorlardı.


54. Salâhattin Bey rakının tesiriyle kendini şaşırmış, cebindeki bütün parayı verdikten başka Hilmi Beye de elli altın kadar borçlanmıştı.


55. Bizim ihtiyar bir şeyler diyordu, fabrikacı Hilmi Beyler bir kadın mı ararlarmış ne imiş, gel bir eve kadar gidelim!


56. Cennetayağı, Yusuf, Muazzez, Kübra isimleri bir arada kulağına gelince bugün gidilen yerin Hilmi Beylerin bağı olduğu kanaati kafasında belirivermişti.


57. Fakat asıl, nakit parasının sayısını Allahın bildiği ve bunları saymak için vakit yetmeyeceğinden Hilmi Beyin altınlarını şinikle ölçtüğü söylenirdi.


58. Hapishane ancak serseriler, köylüler ve aşağı tabakadan insanlar içindi; bir Hilmi Beyin oğlu, adam öldürse bile, onlarla bir tutulamazdı.


59. Hilmi Beylerin konağının ihtişamı, kendisine ana ve oğuldan tekrar yağmaya başlayan hediyelerin cazibesi de bu yaklaşmada ayrıca amil olmaktaydı.


60. Hilmi Beyler bile tekrar ve sık sık gidilen yerler arasına girdi ve onların sık sık vaki olan ziyaretleri memnuniyetle karşılandı.