Kelimeler: hemen

Hemen kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


21. Sonra gittiği yerlerdeki akranlar, hemen hemen her gün tekrarlanan udlu ve şarkılı âlemler, gıdıklayıcı sohbetler onu oyalamıyor da değildi.


22. Babası orada, hemen önünde, eşiğin yanında yüzükoyun uzanıyordu.


23. Hemen yerinden fırladı, terliklerini ayağına geçirerek aşağı koştu.


24. Neyse, uzatmayalım, hemen ertesi günü Hilmi Beylere taşındık.


25. Koş yatağına, ben de bugün çok yoruldum, hemen yatacağım!


26. Kızıyla hemen hemen hiç konuşmuyor, onun süzgün ve altları çürümüş gözlerle evin içinde bir hayalet gibi dolaşmasını, çok bilmiş bakışlarla takip ediyordu.


27. Bu sözler üzerine hemen yukarı koşan delikanlının arka- sından seslendi:


28. Hemen o gün Kaymakam, Yusuf u Malmüdürüne gönderip tahsildarlığa başlattı.


29. Salâhattin Bey hemen ertesi günü Yusufu yanına alarak hükümete götürdü.


30. diye bağırdıktan sonra hemen yere atladı ve Yusuf u kolundan çekerek:


31. Sen hemen beş on kuruş tedarik edersin; elbet birkaç paranız vardır!


32. Yunus Ağanın karısı hemen kıvrağını giydi, beni yanına aldı, beraber gittik.


33. Beni görünce ayıp bir şey yapmış gibi önüne bakarak hemen aşağı indi.


34. Kapıyı yavaşça çaldı, bu anda hemen kaçıp gitmek istedi; fakat kapı açıldı.


35. Kız yerinden fırladı, peki, hemen gidelim, hiç durmayalım, çabuk anneciğim, çabuk, dedi.


36. Muazzez hemen onun sözünü kesti ve ancak bir kadının düşünebileceği kadar ince düşünerek:


37. Oğlum, babanla aramızdaki hukuku bilirsin, bir derdin, bir ihtiyacın olursa hemen bana gel!


38. On seneye yakın bir müddet aynı yerde kalan ve hemen hemen kimseyi kendine düşman etmeyen bu adama karşı Edremit halkı son ve içten bir alaka göstermek için yığın yığın toplanmıştı.


39. Bunları kendisine karşı da izah edemediği için, eski kapalılığında devam etmeyi yegâne çare olarak kabul etti; eskisi gibi eve hemen hemen sade yatmaya geliyor, sair zamanlarını dışarıda, zeytinlikte veya kırlarda geçiriyordu.


40. Hemen eşkıyanın üstüne atıldım, azıcık boğuştuk, ama anacağızım depreşmez oldu, ben de yakasını bıraktım.