Kelimeler: hasip

Hasip kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Göreyim seni Hasip Efendi!


2. Hasip Efendi cevap verdi:


3. Hasip Efendi bir aralık başını Yusuf a çevirerek:


4. Bir müddet sonra Hasip Efendi önde, Nuri Efendi arkada döndüler.


5. Bu Hasip Efendi sabahtan beri dört tarafa koşmaktan harap olmuştu.


6. Genç adam odasına girince Hasip Efendi ona doğru koşarak: Evladım.


7. Odada kendisini bekleyen Hasip Efendi ile Nuri Efendiye meseleyi anlattı.


8. Bunu menfi bir cevap telakki eden Hasip Efendi esefle başını sallayarak:


9. Mutad merasimle meşgul olan ve eve girip çıkan ihtiyar Hasip Efendinin gözleri bir aralık ona ilişti.


10. İhtiyar Hasip ve Nuri Efendilere karşı merhametle karışık görünen bu istihfaf ifadesi, Yusuf a gelince daha keskinleşmişti.


11. Hasip Efendi yerinden kalkıp Yusuf un yanına gelerek masasının üstündeki kamış kalemi aldı, açtı, tırnağına bastırıp denedikten sonra:


12. O oda, o gözlüklü Hasip Efendi, o somurtkan Nuri Efendi nasıl olur da örnek insan diye ele alınabilirdi?


13. Lif ve sabun tedarikinden, müezzine haber vermeye kadar her şeye Hasip Efendi koşuyor, bir taraftan da kadınları susturmaya uğraşıyordu.


14. Hulusi Beyin bu havadisten memnun olacağını tahmin etmişti, halbuki o sadece düşünceli düşünceli başını salladı, tıpkı Hasip ve Nuri Efendiler gibi:


15. Gerçi hiç kimse ona açıktan açığa bir şey söylemiyordu, fakat Hasip ve Nuri Efendilerin kendisine karşı takınmaya başladıkları tavır, avukat Hulusi Beyin birçok şeyler söylemek isteyip bir türlü söyleyemeyen hali, Yusuf un birdenbire gözüne batmaya başlamıştı.