Kelimeler: hareket

Hareket kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Karanlık odada en küçük bir hareket bile yoktu.


2. Salâhattin Bey de Yusuf un bu şekilde hareket etmesine sinirlenmiş gibiydi:


3. Zeytinli köyünden hareket ettiklerinden beri hep koşmuş olan at, kan ter içindeydi.


4. Her ikisi de soğuktan titriyor, fakat hiçbiri ufak bir hareket yapmaya cesaret edemiyordu.


5. Gitmek için bir hareket yaptıktan sonra tekrar başını karısına çevirdi, bir sır tevdi ediyormuş gibi ilave etti:


6. En doğru hareket, gitmek, bu işin olmayacağını söylemek ve karşısındakinin pek haklı olarak fırlatacağı hakaretleri sessizce kabul etmekti.


7. Bütün raks, gelinin, vücudunun muhtelif yerlerini, belli belirsiz, fakat görülmemiş bir ahenkle ve birbirinin içinde kaybolarak, hareket ettirmesinden ibaretti.


8. Etekleri zeminin iri, siyah taşları üzerinde ileri geri birkaç hareket yaptıktan sonra, sıçramaya benzeyen küçük hamlelerle avluyu dolaşmaya başladı.


9. Hayatını berbat eden şeyin bu duraklamalar, bu boyun eğmeler olduğunu zannederek, artık aklına estiği gibi hareket etmeye karar verdi.


10. İhtimal Yusuf un Kaymakamın oğlu olması (onu burada birçokları böyle biliyordu) biraz daha ihtiyatlı hareket etmelerine ve beklemelerine sebep oluyordu.


11. Sonra sokak ortasındaki bu muhabbeti kısa kesmek istiyormuş gibi bir hareket yaptı, başını havaya kaldırdı, dişlerinin arasından ve çabuk çabuk:


12. Ona daha fazla bir şey söylenemeyeceğini anlayan Muazzez, başka bir şey söylemek ister gibi bir hareket yaptı, fakat cesaret edemeyerek durdu.


13. Onlar bu evin istikbalini düşünmüş, akıllıca hareket etmiş olsalardı, şimdi Şahinde ile kızı elin heriflerine, dalkavukluk edip onları eğlendirmeye mecbur kalmazlardı.


14. Bunları düşünmeyen Yusufun şimdi herhangi bir şekilde müdahale etmeye, kızmaya hakkı yoktu ve Şahinde, damadına karşı fena hareket ettiğine asla kani değildi.


15. Fakat kafasının bir köşesinde hâlâ bu baş eğmenin muvakkat olduğuna, bir gün kendi istediği gibi hareket etmek imkânlarının tekrar doğacağına dair bir ümit yaşıyordu.


16. Bir müddet daha düşününce dünyada da hiçbir yere bağlı olmadığını hissetti ve içten içe bu kadar yabancı olduğu bu hayatta kendisini birçok kayıtların kuşatmasına, ondan, istediği gibi hareket imkânlarını almasına müthiş içerledi.