Kelimeler: haber

Haber kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


1. Bir haber bile bırakmamışlar.


2. Ya, haber vermedi işte...


3. Haber almaya geldin değil mi?


4. Şu halde niçin kendisine haber vermemişlerdi.


5. Onu kurtarmak için kendisine haber vermekten ne çıkacaktı?


6. Muazzezin kendisine haber bile vermeden gitmesi ona garip gelmiyordu.


7. Pek meraktayız, çabuk gir çık da bize haber ver.


8. Şahindeye hiç haber vermeyecek, bu sefer nikâhlı karısını kaçıracaktı.


9. Vukuattan sonra candarmaya koştum, haber saldım, sonra yine geldim.


10. İşler nasıl gidiyor, yolunda gidiyor mu diye haber almaya geldin!


11. Komşulardan biri dayanamayarak sordu: Kız giderken sana haber vermedi mi?


12. Bizim komşu pabuççu Yunus Ağa olanı biteni haber almış, bize gelirmiş.


13. Salâhattin Bey hemen bir araba hazırlattı ve çocukları aramaya gittiğine dair eve haber yolladı.


14. Arastada pabuççu bir Yunus Ağa vardı, o haber verirdi: Havrana, yahut Frenkköyüne gidip avrat oynatırlarmış.


15. Demek kendisinin bağda olduğu bu oğlana haber verilmiş ve o da heme atına atlayarak bağın yolunu tutmuştu.


16. Şahinde minderin üstüne büzülmüş oturuyor, mahallenin çocuklarından birini çağırıp :hükümete göndermeyi, Salâhattin Beye haber verdirmeyi akıl edemiyordu.


17. İçine düştüğü çukurun derinliğini haber vermek belki onu daha çok korkutacak ve meyus edecek; fakat bir işe yaramayacaktı.


18. Bu insan başkasına, hatta bir iyilik yapacak olsa bile bunu böyle bir tebessümle evvelden haber vermeye hiç lüzum yoktu.


19. Gittiklerinden beri haklarında hiçbir haber alınmayan bu ana kız, Yusuf un hayatına girdikleri kadar ani olarak oradan çekilip gitmişlerdi.


20. Lif ve sabun tedarikinden, müezzine haber vermeye kadar her şeye Hasip Efendi koşuyor, bir taraftan da kadınları susturmaya uğraşıyordu.