Kelimeler: genç

Genç kelimesi cümle içinde nasıl kullanılır?


21. Tahta merdivenler, genç kadının bir an için dokunan adımlarının şiddetiyle, sallanıyor ve çatırdıyordu.


22. Fakat genç kadın sırtına bir şey giyinceye kadar Şahindenin mahalleyi ayağa kaldırması da mümkündü.


23. Genç kızın iri gözlerinin içi ateş gibi yanıyor, dudaklarının kenarı, tokat yemiş gibi titriyordu.


24. Genç kız yaylının iç taraflarında bir köşeye büzülmüş ve elleriyle iki tarafına sarılmış, düşünüyordu.


25. Bu genç, uzun uzun düşündükten sonra, sübaplarda iltihaptan, daimi sükûnetten, tok kamına yatmamaktan filan bahsetti.


26. Komşu teyze, genç kadına birtakım nasihatler verdikten ve kocasına bir sürü beddua ettikten sonra çekilir...


27. Annesi de onu mütemadiyen sözleriyle kolluyor, genç kadında herhangi başka bir şey düşünmek imkânı yavaş yavaş azalıyordu.


28. Bunu pek tabii görmeliydi, çünkü arabanın içinde kimse yoktu ve hayvanları, sarı mintanlı genç bir köylü sürüyordu.


29. Genç kadın cevap vermedi, Yusuf sualini tekrar edince göğsündeki vücut biraz titredi, hırıltıya benzeyen birtakım sesler çıkardı.


30. Genç kızı karşısına oturtarak onunla düğünlerine, yüzlerce testi zeytinyağına ve Aşağıçarşıda açacağı mağazaya dair tatlı tatlı konuştu.


31. Şakaklarındaki saçların bazıları da yanaklarına kadar uzanıyor ve genç kadının yüzünü ince, ipek bir tül gibi sarıyordu.


32. Yusuf genç kıza, arabaya bitlerken, yardım etti; yan kapıların muşamba perdelerini kapattı ve kendisi ön tarafa atladıktan sonra:


33. Yusuf un kafası zonk zonk atıyordu, fakat hep o kendine hâkim tavrıyla, yalnız daha sıcak, genç kıza sokuldu:


34. Mahallenin genç kadınları ve kızları önlerine bakarak ve sarı çetik pabuçlu ayaklarıyla kısa adımlar atarak bu kasabaya mahsus oyunlar oynamaktaydılar.


35. Yusuf yemekten sonra Muazzeze yeni vazifesini söylediği zaman, genç kadının ilk sözü, mahzun bir tavırla başını yana eğip dudaklarını büzerek:


36. Başı dönen ve alnını avcuna dayayarak uyuklar gibi sallanan genç kadın başını kaldırıp yanındakine baktı ve sinek kovalar gibi elini salladı.


37. Bu düşünce içini bir kurt gibi kemiriyor ve genç adam, dizginlere asılarak gerisin geriye dönmemek için, nefsiyle müthiş bir mücadelede bulunuyordu.


38. Burada pınar filan yoktu, kocaman bir ceviz ağacıyla, nisbeten genç iki çınar, dallarını birbirlerine yaslamışlar, derin bir uykudan uyanmak hülyaları kuruyorlardı.


39. Yaylı arabanın boşluğa doğru uzanan oku hafif hafif sallanıyor ve içinde bulunan iki genç insanın nefesleri kuru ot ve keçe kokularına karışıyordu.


40. Birkaç kere, gündüzleri, yukarı kata, Muazzezin yanına çıkmış, yapayalnız bir odada bir mindere yüzükoyun yatarak düşünen genç kızla bir iki laf etmek istemişti.